zipirinsan. Blogger tarafından desteklenmektedir.
RSS
Post Icon

Barok Gölge'den ameliyat sonrası (postop) notları

Barokluk ne güzel

Merhaba efendim,
Bugün benim için zor bir gün müydü bilemiyorum zira kendisi narkozun etkisi ile biraz bulanık. Ameliyatla barok oldum. Hayran kitlemin bir açıklama beklediğini bildiğim için hemen bilgisayar başına geçeyim dedim.

Hemen bilgisayar başı

Elbette geek olduğum için bununla yetinemezdim, bir de üzerine oturdum ki berte düştüğüm halleri, beni nasıl boğazda balık yiyeceğiz diye kandırdığını yazamasın. Aç bıraktı beni pis, gerçi gece durumu anlayıp bir arkadaşından yardım istedim ama anlamadı :( Niye anlamıyorlar ya? Şu dünyada evin insanı uyurken chat yapan kaç kedi var? İşte o chat:

[14:44] republic: ö
[14:45] pennell: are you trying to say something?
[14:45] republic: 4107
[14:45] republic: ,,3,0000000
[14:45] pennell: phantom? lili?
[14:45] pennell: golge?
[14:45] pennell: :d
Arada artık ne yaptıysam, bu arada fark etmişsinizdir, İngilizcem de var:
[15:00] pennell: libby?
[15:00] pennell: you're freaking me out
[15:00] pennell: what's going on? o.o
[15:10] republic: yes gölge
[15:10] pennell: jesus!
[15:10] pennell: lmao
Tam bu noktada yakalandım:
[15:10] (berte) : just woke up
[15:11] (berte): what happened?

Neyse...


Bu işler benden sorulur

Yukarıdaki fotoğrafta yeni ameliyat olmama rağmen amma yakışıklı çıkmışım ha! Göz rengim photoshop değildir. Sahip adaylarıma duyurulur. 

Benim ameliyatım biliyorsunuz gözümü kaybetmemem için acildi, previously on Gölge ve kız kardeşi: http://bigcatsdiary.blogspot.com/2013/10/golgelerin-gucu-adna.html Göz kapağım ucundan azıcık kesilip gerdirildi, bir nevi göz sünneti oldum. Artık içe giren kısımda gıcıklık oluşmayacak. İki defa daha ameliyat ve berte'nin üzerinde yeni bir sanat akımı oluşturduğum sümüklerim nedeni ile antibiyotik cısı olmaya gideceğim. Göz pomadımı berte maalesef almıştı ve uyguluyordu üzerimde, hayvanlara özel olduğundan deney yapıyorlar diye cıngar çıkaramadım. Şimdilik mavi rimelli takma kirpik gibi görünen dikişlerimle geçirmem gereken temiz bir on günüm var. Sonra dikişleri aldıracağım ve oley! 

Bu fiyongun neresi barok?

Bu arada barokluk çok moda diye başıma şu naneyi geçirdiler, ben eve dönerken taşıma kabında onu bir güzel çıkarınca tekrar çıkaramayayım diye üzerine bir de kırmızı kurdele ile paket oldum. Neymiş gri üstünde kırmızı harika duruyormuş, kedide değil o! Kedide değil!

Kedi hediye paketi

Dedim madem barok modası var, sen niye uymuyorsun? Yok efendim kıyafetleri terzideymiş de, kızlar bu kadar sade olamıyormuş işleri uzun sürüyormuş da... Ben yine de peşimden koşturuyorum, oraya buraya sanki mesafeyi ayarlayamıyormuş gibi tosluyorum, mama kabını dağıtıyorum, su kabında su balesi derken kafamı oraya buraya sürtüp çeşitli yaramazlıklar yapıyorum ki peşimden ayrılıp tuvalete bile gidemesin, giderse de peşinden gidiyorum. Tüylerimi ona yalatıyorum, boynumu ona kaşıtıyorum. Elisabeth'i çıkarana kadar böyle.

Şimdi de pava durumu:
Benim ameliyat acil olduğu için pava toplanmasını bekleyemedik, bir de havalı yerde oldum, Etiler'de Erdem hoca (koskoca profesör) yaptı. Normalde kız kardeşimi Barbaros Veteriner Kliniği ameliyat edecek ama berte de can, ikimizle birden baş edemezdi. Yaptığımız ankette kafamıza göre veterinere verelim diyenler benim adımı verip Gölge ve salak kız kardeşi için diye yazdırabilirler. Bu yöntemle bugün (kredi kartı seçeneği vav)200 pavamız oldu. Diğer yöntemle 240 pavamız oldu, yarın 100 pavamız daha olacak, söz verilmiş ama miktarını bilmediğimiz bir takım pavalar var. Aslında herkes beş on elinden ne geliyorsa verebilsin diye grup hediye açacaktık ama bkz: bir önceki yazım. Tanıyanlar veya veterinere gitmeyi düşünenler beş on yirmi pava verebilir, amaç tek seferde çok pava vermek değil ki gözlerimizi kurtarmak. Sonra gelsin sahipler!

Bize hiçbir şekilde ulaşamazsanız sourcatberry@gmail.com adresine yazabilirsiniz. 







  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Gölge'lerin gücü adına!

Merhaba ben Gölge,

Yaklaşık üç dört aylık bir kediyim, annem Göttenbacak -anamın adıyla dalga geçeni hacamat ederim- müthiş korkak bir kedi, bizi de öyle yetiştirdi, kızkardeşimi ve beni.

İkimiz de tüm yaz Berte'ye tek gözümüz kapalı baktık, o da çapkın olduğumuzu düşündü çünkü yanaşınca korkup kaçtık. Ben delikanlı bir kedi olduğumdan büyük bir cesaret örneği gösterip usul usul yanaşmaya başladım. Önceleri elinde torba olan zamanları seçtim yaklaşmak için ki eli kolu dolu olsun, beni yakalayamasın. Sonra aleni bir şekilde bacaklarına sürünmeye falan başladım, bu arada gözümü silmekten falan bahsediyor, neden bahsettiğini anlamadığım için hafif tırsıyorum. Kızkardeşim benden tırsak, günler geçiyor derken...

Yakalandım, doğru eve, yüzüm gözüm silindi, kötü bir şey değilmiş, içeride yemekler de daha iyi, sonra doğru bahçeye geri kaçtım. Birkaç gün böyle sürünce gözüme ilaç da sürmeye başladı, vızıklanıyordum ama kendi patilerimle ertesi gün yine eve dalıyordum. Gözümden ise pimpis şeyler akmaya devam ediyordu.

Öyle günlerden birinde, gece vakti dışarıda kendisine binbir türlü kur yaparken ilk kez adımı söyledi: Gölge. (Ardından da bir eyvah dedi, anlayamadım) Ben de adıma uygun olarak gölge gibi peşine takıldım o gün bu gün.

Benden on yüz bin kat daha ödlek kızkardeşimin de gözünde sıkıntı vardı ama o hep tüyüyordu. Bir gün tüyemedik ve ikimiz de doğru veterinere... O garibimin ilk yakalanışıydı, ilk yakalanışta veterinere gitmek pek hoş olmasa gerek.

Haberler ikimiz için de pek iyi değildi. Onun bir gözü enfeksiyondan tamamen gitmiş durumdaydı, alınması gerekiyordu diğer göze atlamasın diye. Üzerine bir de üşütmüş, önündeki günler yakalanıp göz temizliği, Ba-cipro pomad ve antibiyotik içirilmekle geçince bir daha yakalamak bugüne kadar mümkün olmadı.

Gölge (el ele tutuşurum)


Hadi onun gözü belliydi, peki ya benim göz? Benim göz daha gıcık çıktı, çünkü entropium varmış, göz kapağım içeri doğru girdiğinden orada pis pis şeyler birikiyor ve gözümü kaybetme riskim var, haydaaa...

Cyrano (kız kardeş)


Bir süre antibiyotikli pomad sürdü Berte gözüme, bazen bu şekil de iyileşebilirmiş gözler, iyileşme oldu ama ilaçla geri dönüşü mümkün olmadığından piyango bir şekilde ameliyat olmam gerektiği kesinleşti. Hatta haberim yok ama bu cumartesiye üstelik hocadan randevu alındı bile, ne ibiş bir kediysem hep gittiğimiz yer yapamıyor ameliyatımı, hocaları yapacaki 600 tane pava üstelik, kızkardeşimin ise gözünün tamamı alınacak, sadece 400 pava.

Paçoz Cyrano tedavi öncesi


E biz sokak kedisi olduğumuz için pavamız yok tabi, Berte'ye dedim madem bu estetik ameliyat (öyle kandırdı, göz kapağını gerdireceğiz genç görüneceksin, yuva bulman kolay olur diye) gelecekteki ev kediliği kariyerim ve gözümü kaybetmemem için önemli. O zaman bir fon aç, bi bişey yap.

Hem ameliyat sonrası genç görünmesem bile geçenlerde rastladığım kedilerine üç dört aylık bir kedi arkadaş arayan çift bana bir umut oldu. Ponponlarım olduğu için mülakatta elendim, yoksa şu an Berte'nin kedilerinden dayak yemektense kendi evimin prensiydim. Prens Gölge.

Bulaşıklara yardım ederim, ben erkeğim deyip kenara çekilmem

Aslında bir insan niye beni istemez anlamam, müthiş munis bir kediyim, yakışıklılık desen o biçim. Tüy desen kulaklarımdan bile çıkıyor, neyse ki insan değilim de güzel kızlar ıyy yerine ay çok yakışıklı diyor benim için. Makyajım güzelmiş, her gün tazeliyorum, olsun tabiy. Bilgisayardan da çok iyi anlarım, boyunda ve ayak ucunda yatarım, kucak severim. Tam aradığınız kediyim. Özetle bir kediden bekleyeceğiniz her özelliğe sahibim, daha ne istiyorsunuz?

Portatifim

Sizi bilmem ama ben kızkavdeşim ve benim ameliyat masraflarım için pava istiyorum. Üç beş atarsanız ben yarı kör, kızkardeşim tam kör olmaktan kurtulur. Onun adı galiba Cyrano, bu gece Berte 'Cyrano nerde? Cyrano nerde?' demiş, gelmiş bu salak. İçeride oynuyoruz şimdi, Berte'yi de rahat bıraktım ki yazabilsin. Onu almak ister misiniz bilemem ama fotojenik olmadığından olduğundan çirkin çıkmış fotoğraflarda hep, demedi demeyin, kızkardeşim güzeldir, benden daha korkaktır ama kucağa alınınca mırıldaktır.

Çünkü başka yer yoktu


Özetle ev de pava da arıyoruz efem! Mav!

Nasıl olacak derseniz bir anket yaptık: http://strawpoll.me/594697

(grup hediyesi kurmayı beceremediğimizi de ekleyelim, salak mıyız neyiz?)

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Siyah Van Kedisi

Efenim hep burada yok yuva aranıyor, yok kediyi yıkadık nasıl kurulayacağız, yok mama yetiştiremiyoruz ayol gibi yazılar akıtıp duruyoruz, bir sefer de siyah Van kedisi yayınlayalım, niye bizim kedi videolarımız yok? Çocuklarımız kedi videosuna hasret mi büyüsün?


İşte tam da bu nedenle artık kedi mi dersiniz puma mı dersiniz pars mı, bu heyvanatın fideosunu paylaşmayı borç bildik dev kediler olarak.

Şu gözlere bak! Yakışıyo mu kediii?

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Mature İran kedisi yuva arıyor efem

Fotoğrafta gördüğünüz, duyuruda konusu geçen sağlıklı Acem kızımız sahibinin alerjisi çıkması nedeni ile yeni bir yuva arıyor. Kısırlaştırılmış, değil karnesi aşısı, pasaportu bile var, kendisi ile Avrupa seyahatlaerine çıkabilir, Afrika'da filleri sevebilirsiniz. Özellikle marka kedi almak istiyorum ama pet shop'tan başka seçenek yok diyenlere duyurulur. Kendisi Beşiktaş'ta ikamet etmektedir. Ay pek de bilmiş.


http://www.eksiduyuru.com/duyuru/675507/

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Antalya'dan üç bacaklı bir Golden yuva arıyor


7 8 aylık bu yakışıklıyı sokağa atmışlar, garibim sokak köpeklerinin saldırısına uğramış, üç bacaklı olduğundan mı artık, golden olduğundan mı kendini koruyamamış. Şimdi de ev arıyor, bahçe arıyor, güvende olacağı bir yer, dizine başını koyabileceği bir sahip arıyor. Daha detaylı bilgi için ilandaki numarayı aramak gerekiyor.

Şunu özellikle belirtmek isterim ki bir hayvanın üç bacaklı olması sadece sizin gözünüzde sorun, sizi şaşırtacak derecede herkes gibi onlar da.

Şehri Antalya ama siz almak istedikten sonra Fizan'da da olsa gidip bu yakışıklı köpüşü alırsınız bence.

https://www.facebook.com/cimcime.duman/posts/726191280729967

İletişim : 0 537 612 78 74 Yer : Antalya

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Direnişte kaybettiğimiz tüm canlara ve Zıpzıp'ın anısına

Direniş süresince pek çok hayvanımız da atılan gazlardan etkilendi ve yaşamını yitirdi. 


Olaylar sırasında bilinen 8 köpek, 63 kedi, 1028 kuş ölümü olduğu kayıtlara geçmişti. 



Direnişin vicdanı olan herkesi öfkelendiren bir başka yüzü oldu bu ölümler.



Bu sayılar bildiğim kadarıyla sadece Gezi çevresi için geçerli. Zıpzıp ve bilmediğimiz daha niceleri bu sayılara dahil değil. Beşiktaş'ın deli gibi gazlandığı o günlerde sokaklarda deli gibi -akıllı insanın harcı değildi zira- baktığımız sokak kedilerini aradım. 

                                                       

Bulamadığımda da saklanmış ve güvende olduklarını ümit ettim, tutabildiğimi evime aldım. Zaman içinde sokakta baktığımız, hepsinin birer adı, tarihçesi olan bu kedişler karşıma çıktıkça da sevindim. Zıpzıp hariç...


Antarktika direniyor!

Zıpzıp'ın gazdan öldüğünü neredeyse sahibi diyebileceğim, benim gibi sokak kedilerini her türlü gözeten doktor arkadaşım söylediğinde sesi titriyordu. Zıpzıp'ın yavrularının ikisi de ayrı ayrı trafik kazasında -dar sokaktan caddeye çıkmak isteyen holding araçlarının altında kalarak- ölmüştü, arkadaşım için de ayrı bir yeri vardı. Kim bilir böyle kaç can gitti?


Açıkçası bu tip durumlarda hayvanları oradan uzaklaştırmak ve yüzlerini gözlerini, gerekirse tüm vücutlarını antiasitli(Talcid, Rennie, Gaviscon) su ile silmek hariç ne yapılır hala bir bilgim yok.



Tüm vücutlarını kısmı özellikle yalanarak temizlenen kediler için geçerli. Üstüme başıma gaz sinmiş, yarı baygın eve gelip yatağa uzandığımda -kendimi gördüğüm ilk yere attığımda- kedilerim gelip yüzümü yalarlardı ve içim acırdı. Kendi tüylerindeki yetmedi bir de benden zehirleniyorlar diye. Öyle ki şöyle bir şey mümkün olsa hepsine maske alacağım:


Ve son olarak 28 Eylül'de hayvan hakları ile ilgili basın açıklaması yapmak isterken gözaltına alınanlar için
hala ve ısrarla:



Pisi: Süreç boyunca arşivinize attığınız veya kendi ürününüz olan her türlü görseli sourcatberry@gmail.com adresine gönderirseniz zaman zaman biriktirip buradan yayınlamayı düşünüyorum.


Gümüşlük'te 4 kedi, 8 köpeğin zehirlenerek öldürülmesini protestodan bir kare

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Dünyadaki en tehlikeli hayvan

Haberi okuyalı neredeyse iki hafta geçmiş. Elim bir türlü gitmedi, bu kadar uzun bir sessizliğin arkasından güzel bir haberle dönmek isterdim ama nafile...


Bu seferki yazının konusu ne kedi, ne köpek, ne tavşan, bir ayı. Bir anne ayı ve yavrusu. Haberi okuduktan sonra kendime sorduğum tek soru bu oldu: Neden insan? Neden bu kadar vahşi olmak zorundasın?



Çin'de o kadar ot çöp varken ayı safrasını birçok hastalığı tedavi ettiği gerekçesi ile korkunç koşullarda elde ediyorlar. Ameliyat olduğunuzu ve devamında iç organlarınızın sürekli açık bırakıldığını düşünün. Çocuğunuz var, yan kafeste, onu bekleyen gelecek de aynısı. Elinize geçen ilk özgürlük fırsatında ne yapardınız? O haldeyken kaçmak gibi bir ihtimaliniz yok. 

"İlk iş olarak yan kafeste bulunan yavrusuna sıkıca sarılarak boğan anne, görevliler müdahale edemeden öfkeyle kafasını duvara vurarak intihar etti. "

İnsana dair intihar vakalarında neden yaptı diye sorulur ya, sebep asla tek başına, giden insanın ruh hastalığı değildir aslında. Burada ise dış etkenler kör edecek kadar gözümüze sokuluyor. Tek bir soru kalıyor geriye: 

Neden insan? 

Haberin linki: http://www.sabah.com.tr/Dunya/2013/09/16/ayinin-intihari

"Akıbeti aynı olmasın diye yavrusunu boğan işkence mağduru ayı, sonra başını duvara vurup intihar etti."

"Bu gördüğünüz dünyadaki en tehlikeli hayvan, her yıl milyonlarca ölümün sorumlusu.
Yanında bir köpek balığını huzur içinde yüzerken görüyoruz."


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS