zipirinsan. Blogger tarafından desteklenmektedir.
RSS
Post Icon

Gölge beyden haftalık pati izleri

Merhaba ben bu sefer barok olmayan Gölge,

Çapkınım hovardayım


O ne kabustu öyle, kafamda devasa bir koni, adı Elizabeth miymiş neymiş, üçüncü gün bile yürürken duvarlara tosluyordum, mama kabından kuş yemi yer gibi mama yediğimden kedilik onurum incinmişti, hele o su kabı ve tuvalet döngüsünde Elizabeth'ime yapışan ve ıslanan kumlar... Elbette böyle bir "şeyi" çıkartmak için elimden geleni yaptım, sağolsun kız kardeşim de tüm yaramazlık eylemlerime destek verdi. Salı gecesi çıkarıp saklamayı bile başardık, bir saat aradı deli oldu Berte kedisi. Ertesi gün üçüncü ve son iğnem için veterinere gittiğimizde artık kafamda barokluktan eser yoktu çünkü gitmeye iki saat kala yine kızkardeşimle öyle bir yere sakladık ki Berte bulamadı bu sefer, yıldırdık onu miyahahav!

Veteriner gözümü pek bir beğendi, eğer mavi rimel sürmüşüm gibi duran dikişlerimi patilemezsem o korkunç şeyi takmama gerek olmadığını da söyledi, oynar mıyım ayol? Uslu uslu durdum ki satellite gibi gezmek zorunda kalmayayım.

Hoş, Elizabeth beni durduruyor muydu? Hayır! Bir gece önce Berte ikinciye mi ne kız kardeşimi yakaladı, Cyrano hemen mır tabi, kucakta bir mırlıyor bir mırlıyor, bir mutlu, kıskançlıktan öldüm. Bir de Berte'nin kolunu kızarana kadar yaladı mutluluktan, kıskançlıktan ve sinirden alnımın çatı çıktı yeminle, yürü ya Gölge dedim kendime ve ani bir saldırıyla Elizabeth'ten kafamı uzatıp kafasını kafasını ısırdım, huzurunu bozdum, Berte benim!

Kendimi yalamayı pek beceremesem de başkalarına gayet ulaşabiliyorum. Elizabeth'in tek iyi yönü Berte'nin koynunda uyuma hakkı kazanmak oldu, oğlunu bile geçici bir süre boşadı, beni aldı, oh mis! Ben ne yaptım kedi olarak? Gittim uyurken kulak memesini ısırdım, çığlık atarak uyandı. Benden hiç beklemiyormuş, bir daha yapmadım ben de :( Sadece ara sıra kulak memesini hafif hafif ısırır gibi yaptım o kadar. Sonra oğluyla benim yüzümden çok kötü fena kavga ettiler, o sırada abi kediye 'Ben sana körkütük aşıkken nasıl böyle bir şey düşünebilirsin?' diye bağırdı. Vay patisini! Körkütük aşık he mi? Benim adım Gölge, ben bu oyunu bozarım! Berte benim olacak! Cin cin baktım Berte'ye, zaten çok akıllı munis falan bir kediyim.

Veterinere gittim dedim ya, aynı gün doktora da gittim, o kısmı pek anlamadım ama doktor benimle pek bir ilgilendi, çok iyi bir kediymişim falan. Hatta kafesten çıkıp kucakta oturdum böyle bey bey. Dedi ki kulaktan çıkan tüyler Afrika'dan gelen atalarım karakallarda olurmuş, ay ne vahşiliğimi gördünüz ayol dedim. Zaten pek bir munis olduğum konusunda hemfikir oldu doktor. Ben de miyav dedim, bana dedi ki, siz kediler sadece biz insanlarla iletişim kurmak için miyavlıyorsunuz küçük bey, haberiniz var mı? dedi. Haberim yoktu, vay patisini! Ben de niye miyuvluyorum diyordum!

ATAM FARE YAKALARKEN

Atam fare yakalaya dursun, o kadar kedinin olduğu evden, hem de Kronik ablanın takıldığı odadan fare çıkması ise haftanın rezaleti oldu. Neyse ki bu Berte'nin kızı prenses gibi duruyor ama en kedimiz o çıktı, yakaladığı gibi bahçeye götürdü. O fındık faresinin de aklına şaşayım ben! Deli midir nedir? işte o gece hem tekir hem de dişi olması nedeniyle tam bir avcı olması beklenen Kronik ablanın kedilik belgesi elinden alındı. Bir de sokak kedisi olacak! Meh!

Aslında boynumdaki olmasa ben de Berte'nin gözüne girmek için fareye girişirdim, patime bir şans geçmişti. Kaç gün kızını öve öve bitiremedi kıytırık bir fareyi yakaladı attı diye altı üstü. Gerçi her geçen gün ümidimi yitiriyorum, daha geçen gün bana bir kıza nasıl davranmam gerektiğini hiç bilmediğimi söyledi, ben? Hem de ben? Neymiş kızların bacakları tırım tırım tırmalanmazmış! O değil de ciddi ciddi bir kıza nasıl davranmam gerektiğini öğrenmem lazım, yoksa bir kız sahip hayalim suya düşer, miv :( Var mı öğretecek birileri? Kedi olur, insan olur? Kedi ablayı, belli etmedim ama, epey kıskandım. Böyle cin cin baktım yine.

Yarın dikişlerim nihayet alınacak, rimellerim silinecek. Bir tek sümüğüm tam geçmeyince Berte artık üzerine sümük atmayayım diye veterinere sordu, veteriner de kız kardeşime de içirilen iğrenç ilacı önerdi. Meğer neler çekmiş benim bacım o ilacı içerken, sonra turp gibi oldu ama olsun. Daha dün gece ilk kez içtim, ortalığı yıktım. Yarın dikişlerim alınırken ilk manikürümü de yaptıracakmışım o yüzden. 

Bacım demişken, bacımla ilgili haberleri az buçuk atladım. Olaylar ummadığımız gibi gelişti. Normalde bacım önümüzdeki hafta sonu göz ameliyatını olacaktı, randevusu alınmıştı. Pava durumumuz da iyiye gidiyordu, çok azıcık bi bişiler kalmıştı derken...

Bahçede Halloween kutlamaları
Arkada görünen cadı Suzi abla

Halloween kutladık anacım kutlamaz olaydık! Ben mumlara girdim. Bir mumdur, iki mumdur oynarken üst baş paso mum oldu. Yandım sandım. Berte peşimde deli oldu, divane oldu. Zaten Elizabeth sürecinde bezdirmişim. Nefes bile aldırmamışım. Yaramazlık diz boyu derken o da ne? Yerde ne gördük? Cyrano kusmuş! Hem de öyle normal de değil, böyle tel şehriyeler var koyu sarı kusmuğun içinde. İki yerde daha çıkınca Berte fenalık geçirdi. Kız bir şey yemiyor, onun mamasını da ben yemişim. Kusuyor, ortada hiç yok, nerede olduğu belli değil. Burada bilimsel bazı mırnavlardan bahsedeceğim:

 işte o kusmuk!

Bu gördüğünüz tipik bir mide bağırsak paraziti olup mide ve bağırsaklarımızda yaşarlar. Bunlar ölü taklidi yapıyordu ya da kımıldayan şeyler zaten değiller. Dışkımızda da görülebilirler, bunları gördüğünüzde korkmayın. Kedinize iç dış parazit tedavisi uygulatın ki bu ense ilacı, aşı gibi şeylerden oluşuyor. Berte ben bunları yalayıp yutuyorum ben de bir şey kullanayım mı dedi gördüğü manzaraların dehşeti içerisinde, dışkımızı yemedikçe veya biz gidip Berte'nin yediği şeye pislemedikçe ona geçmesi mümkün değilmiş. Bir an beni artık yalayıp yutmayacak diye çok korktum.

Bir de daha tehlikeli olan ve ölüme götüren kalp parazitleri var, bilgi olsun diye yazıyorum. Eskiden Türiye'de görülmezken iklimin değişmesi ile (kedi burada küresel ısınmaya pati atıyor) Türkiye de bu parazit türünün görülmesine elverişli bir yer haline gelmiş ama neyse ki biz kediler şimdilik yırtmış görünüyoruz, şimdi köpekler düşünsün!

Halloween gecesinde ben

İşte böyle kedilikler söz konusu olunca ve Cyrano hanımın dışkısı kum kabının dışında ve parazitli yer alınca ertesi gün biz yine doooğru veterinere!

Benim tek gözü görmeyen bacılarımı kafese tıktılar!
meh, beni de :(

Cyrano'yu yakalamak şaşırtıcı derecede kolay oldu, Berte'ye göre su kaybı vardı. Gittik veterinere bir güzel her türlü parazit tedavimiz oldu, Berte dedi ki bu kedi iyi değil, sizde kalsa bir gözlemleseniz? Cyrano'yu orada bıraktık öyle. Bacım, mav :(

Ertesi gün yani dün Berte bizimle yatıp kalkan ve boş vakitlerinde tüy kardeşiyiz demeyip bizi döven Kronik ablayı da parazit şeysine götürdü, böyle imdat şeysi gibi. Bacım ilk kez Berte gidince ayağa kalkmış, sevinmiş, kendini sevdirmiş, mutlu olmuş falan ama haberler kötü miyav :( Cyrano gençlik hastalığına tutulmuş, yemiyor içmiyor, serum vermişler pati sarılı...

Berte de durumunu pek iyi görmemiş, buna rağmen içeriden Berte'ye miyuvlamış, kendisi hala orada kalıyor. Hafta sonunu atlatabilirse belki bir şansı var ama ameliyat hayalleri, belki sahip hayalleri kurarken kızcağız canı ile uğraşıyor şimdi. Onun ameliyatına ayırdığımız pavalar da tedavi masraflarına gitti hep, gelecek bir takım pavalarla ödeyemediğimiz kısmını da öderiz, pavası neyse veririz yeter ki Cyrano iyi olsun :( Yarın gittiğimde kendisini bizzat ziyaret edeceğim Barbaros Veteriner Kliniği'nde (ziyaret etmek isteyen olursa), size de umarım iyi haberler veririm. Veremezsem de herkes elinden geleni yaptı.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

0 yorum:

Yorum Gönder