Geçenlerde twitter'dan duyurmuştum, şimdi tekrar caps'li, daha doğrusu videolu duyuruyorum. Kedi şu yakışıklı, erkek ve ponponları duruyor, kız aramaya çıkıp yolunu şaşırmış, evini bulamamış olabilir diye düşünüyoruz, var mı böyle bir yakışıklı kaybeden? Cihangir?
http://www.facebook.com/photo.php?v=10150525989348922
Kaşmir (Golden Retriever) Ataköy 5. kısı civarı kaybolmuş dün, bir pati atın be!
merhaba kocakafali kediler
Bugün sabah saatlerinde evden çıktım, akşamüstü geldim. Bizimkisi ortalıkta değildi. Ben de çok fazla sallamadım. Sonra en sevdiğimiz diziyi açınca, sese mi geldi naaptı bilmiyorum, kusa sıça geldi yanıma. Anaaaa!!...
Derhal teyakkuz durumuna geçtim, nooldu lan buna? Civardaki veterinerleri bir taradım internetten, sonra koştur koştur birine götürdüm. Adamcağız cumartesi hem de akşam akşam nerden çıktınız aq der gibi baksa da çok ilgilendi. Zehirlenmiş. Lan evde dupdururken nasıl zehirlenebilir ki bu kedi? Veterinerin yardımlarıyla, yerleri sildiğim deterjanlı suyu dökmeden öyle duşun içinde bıraktığım aklıma geldi. Büyük ihtimal onu içti. Neyse ben koştur koştur eve dönüp deterjanların içeriğine bakarken veterinerle annem ilk müdahaleyi yaptılar. Veterinerin demesine göre çok kötü bir şeyi yokmuş, kedilerin başına bu tip kazalar sık gelirmiş. Hayvanlar insanlar tarafından bile istene zehirlenmediği ve geç farkedilmediği müddetçe ölmezlermiş öyle kolay kolay. Zaten bilinci açıkmış kan filan gelmiyormuş biyerinden büyütmeyeymişim. İçimi mi rahatlatmak için öyle dedi yoksa hani ciddi mi bilemiyorum ben çok endişelendim.Hatta kediyi bırakıp beni sakinleştirmeye çalıştı annem bir ara. Ama Ninja iyi gibi şimdi. Yorgun, uyuyor. Ben de başını bekliyorum. Bir şey olursa veterineri arıycam.
Veterinerciğim Sami bey dedi ki, bir süre kuru mama vermeyeymişim. Et suyu, yoğurt filan vereymişim. Biriki gün böyle idare edecekmişiz.
Şimdi Ninja hazır uyurken bunları yazdım. Kalkıp bir de sebze çorbası yapıcam kedime tavuk suyuna böyle. İnşallah içer. O içmezse ben içerim artık.
Ninja'ya bazen insan gibi davrandığımın farkındayım, kedi olduğunu unutuyorum. Bunda suç birazcık da onun. Bu kadar akıllı olmasın!
Eh ev taşındık, bir hafta kadar çile çekti kaloriferler yanmadı vs. Azıcık üşütmüş. Aksırdıkça sümükleri sıçrıyor etrafa. Neyse, Barbaros Veteriner Kliniğinde Didem ablası ve Zeynep ablası ona baktılar, şurup verdiler. Eve gelince, Ninjayı aldım kucağıma, kaloriferin önüne götürdüm. Patisini kalorifere dayayıp: "Bak Ninja bu kalorifer, bundan sonra bunun üstünde yatıp ısıncaksın tamam mı?" dedim.
Aradan birkaç gün geçti. Ninja haliyle kaloriferin üstünde, yahut onun için özel olarak kaloriferin önüne koyduğum sandalyede uyuyor. Geçen kaloriferi yakmayı unutmuşum. Gitti kalorifere patisiyle dokundu. Sonra geldi göğsüme zıpladı, kalorifere doğru miyavlamaya başladı. Eşek değiliz ya, kalktık yaktık kaloriferi.
Size diyorum, bu yakında konuşmayı sökecek.
Her insan doğuştan kedisever olmayabilir. Herkes kedilerle iyi geçinemeyebilir, herkes hayvan sevecek diye bir kural da yok. Hayvanlara saygı duydukları, onları kendi hallerine bırakıp zarar vermedikleri sürece bu insanları bağrımıza basıyoruz biz. Dünya üzerinde kedilerden yahut köpeklerden hoşlanmayan insanlar olduğunu bilmek bana çok garip geliyor açıkçası. Ama kabullendim artık.
Kedi ve köpek sevmeyen insanlar kedili veya köpekli evlere gittiklerinde çok zorluk çekerler. Korku ve gerginlikleri hayvanlar tarafından çok çabuk sezildiğinden bu kimselere rahat vermezler. Kucağına işemek, ayakkabılarını kemirmek, elini ısırmak yahut tırmalamak şeklinde tepkilerini ortaya koyarlar. Köpekler hırlar diş gösterir ve havlar. Kediler tıslar, tüylerini kabartır, tırmalar. Yaparlar böyle şeyler.
Kedi ve köpeklerle ilk tanışmadan itibaren iyi geçinebilmenin kuralı, sakin ve özgüvenli şekilde davranmak, korku ve gerginliğinizi belli etmemektir. Sevecenlikle yaklaştığınız her canlı size olumlu bir şekilde yaklaşır. Zira kanlarında insanlar gibi dolandırıcılık, şerefsizlik filan yoktur. Bir hayvana yalan da söyleyemezsiniz. Bu nedenle yaşayacağınız en dürüst ilişki olacağına adım gibi eminim.
Bir evcil hayvanın bulunduğu ortama ilk girildiğinde yapılan en büyük yanlış hemen kuş gibi cıvıldayarak "ayh canııımm yirim ben seniiğğ" diye sevmeye kasmak yahut "anneeee" diye korkup tırsmaktır. Kedi ve köpeklerle ilk tanışmada kural "bakmak dokunmak ve göz teması kurmak yok"tur. Hayvanların bizi koklamasına izin vermeli, onlar sanki odada yokmuş gibi davranmalı, sükunetimizi korumalıyız. Doğal halinizde davrandığınız müddetçe evdeki hayvan dostumuz da olabildiğince doğal bir şekilde bizi tanıma fırsatı bulur. Eğer bu bir kediyse, zaten bir müddet sonra merakla gelip ayaklarınızı koklayacak, bacaklarınıza sürtünecek, kafasını elinize sürtüp size kendisini sevdirecektir.
Kedi ve köpeklerle ilk tanışmada yapılan yanlışlardan biri de onları yoğura yoğura sevme isteğine engel olamamaktır. Kediler için konuşuyorum, karınlarını sevdiğinizde arka ayaklarıyla bir ittirme hareketi yaparlar ve eğer hazırlıklı değilseniz bütün kolunuz çizik içinde kalır. Bazı kediler bu hareket sırasında ısırırlar da. Bunu zarar vermek amacıyla değil oyun amacıyla yapıyorlar ama tabii ilk etapta seven kişiler korku geliştirebiliyorlar, zavallı pisiciğe gıcık olabiliyorlar. Bu nedenle biz patiseverler olarak ilk tanışmada sadece kulak arkaları ve gıdıyı sevmeyi, karnını çok fazla ellememeyi tembih etmeliyiz. Köpekler oynarken zarar vermeme konusunda daha temkinliler. Ancak yine de kedimizin köpeğimizin huylarını en iyi biz biliriz. Yeni tanışan kişilere sevme konusunda yardımcı olmalıyız.