Dün zıpır'la böyle bir sekme yapalım diye konuştuğumuzda bu kadar acil lazım olacağını düşünmemiştik. Halbuki sokak kedisi Ata arka patilerinden birini kullanamadığı ve sürünerek hareket ettiği için gece misafirimizdi.
https://twitter.com/#!/zipirhayvan/status/147024506584702976
İşte Ata bu kurtarmaya gittiğim kedi, bir yerine bir şey olmasın diye dikkatlice tutarak eve getirdim. Hayvanları kısıtlamayı sevmem, yürümesindeki soruna bakayım diye bıraktım, beyefendi çıktı koltuğa uyudu. Buraya kadar her şey güzel, kedi mırlıyor falan. Bir ara burnumuza kötü bir koku geldi ama hayvan zaten çok süper kokmuyordu dönüp kendisini yalayamadığı için, sonra gece 12'yi vururken bir baktık ki altına işemiş bu! Altına işeyen ne kadar hasta olursa olsun işediği yerin üzerinde uyumak istemez, diyelim istedi, o zaman da mır mır mırlamaz. Bakışıp öpücükler gönderirken bu bir güzel salmış, biz de anlamamışız.
Bunu fark edince koltuğa işemekten tutukladım Ata'yı, beyefendi hala mır mır mır, keyfi yerinde. Ben ise hayvan farkında olmadan işediğine göre eyvaah durumu çok ciddi, sinirlere bir şey olmuş olmasın diye endişelere gark oldum. Sabah kalktığımda Ata hala çok mutluydu, kaba serdiğim hasta bezine çiş yapmamış görünüyordu, zaten koltuktaki meblağı düşününce gerek duymaması çok normal... Neyse, mama yedik (ayrı ayrı) tuttum patiden veterinerimize götürdüm. Hemen röntgen çektiler.
Sonuç: Ata'nın sol bacağı dizin dibinden kırılmış ve esas bomba ise Ata'nın kuyruğu çıkmış! Hayvancık ondan işediğinin farkına varmamış. Yapılması gereken iki ameliyat Ata'yı bekliyor. Hem kırık için hem de çıkan kuyruk kesilecek. Sordum, kuyruksuz da gayet mutlu yaşarmış, dengeyi sandığımız kadar etkilemiyormuş. Bizim veteriner bu tip ameliyatları yapmıyor, hemen hocasını aradı. İki ameliyat için 600 lira demiş sokak kedisi olduğu için, ameliyatlarda para önceden verilir. Veterinerimiz müthiş bir insan olduğundan dolayı bize kredi açtı, Ata'yı hocaları Suphi Erdem Acar'ın (bunu ben de şimdi okudum, sayılı cerrahlardan biri kendisi gerçekten de, http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=22283132) Etiler'deki kliniğine götürdüler (zaten işleri vardı o tarafta ama olsun süper bir şey) daha da süperi ameliyatından sonra Ata'yı kliniklerine geri getirecekler ve 15 ila 20 gün klinikte bakılması gerekecek beyefendinin. Bu kalma ücreti hariç, 600 liraya bacak ve kuyruk sigortalatan Ata'ya pava vermek isteyenler için pamuk eller cebe kedisi vakti.
Nasıl ileteceğinize gelirse, yolunuzun üzerinde ise Barbaros Veteriner Kliniği'ne bu Ata için diyerek gönlünüzden ne koparsa verebilirsiniz. Beni tanıyanlar veya güvenenler Paypal veya hesap no üzerinden bana iletebilir. Bir şey mutlaka ayarlanır.
http://www.barbarosveteriner.com/index.html
(Bu servis ekşi sözlük'te açtığım ekşi sözlük kedi servisi ve hatta köpek servisinin devamı niteliğindedir.)

deliberte kedi servisi

Maya'nın başına gelenler ve Suadiye Veteriner Kliniği Suçlaması
Geçen hafta http://turkey.myletsadopt.com/ adresinde yayınlanan üzücü ve sinirlendirici haberi hepimiz okuduk. Söz konusu kliniğin veterinerlere lanet yağdıranlar, internet üzerinden linç kampanyaları aldı başını gitti. Gerek letsadopt sitesini sadece ismen bilme düzeyinde olduğum, gerekse kimseyi bilip bilmeden linç etmek istemediğim için ay çok tepkim geldi şeklinde bir yazıdan kaçındım. Sanırım kedi konusundaki alaylı uzmanlığımdan ötürü bu konuda yazacaklarımın çok önemli olduğu söylendi. Ben de olasılıklar üzerinde kafa yordum.
Bazıları hayvanını neden kliniğe bırakıp gidiyor, başına bir şey gelmesinden hiç mi endişelenmiyor gibi tepkilerle geldi. (Bana bunlarla gelmeyin.) Kedilerimi götürdüğüm ve kanka düzeyinde ilişkide olduğum kliniğe uğradığımda bazen teknisyen olan kankam traş yapıyor ya da yapmaya hazırlanıyor oluyor. Kedi olsun köpek olsun aram iyi, ben de yardıma giriyorum. Böyle yancı olarak bir sürü traşa girdim. Köpekleri çoğunlukla sakinleştirmek gerekmiyor, en azından ben denk gelmedim. Sevip sohbet edince hayvancıklar zaten mutlulukla oluyor traşlarını, bir kere traş olmaya alışınca köpekler için tüy dert. Benim yaptığım yardım da başını okşa, sohbet et, pati tut gibi işlerden oluşuyor. Belirli poziyonlarda severek arkadaşımın işini kolaylaştırıyorum ya da ben mutlu olayım diye o öyle diyor. Kedilerde ise tüy kesim vakti tam bir travma, pofur güzel bir kediyken birden dımdızlak kalmak kolay değil elbette. Bu nedenle kedilere sedatif yani gevşetici bir ilaç yapılıyor. Traş bittiğinde de ayılması için başka bir ilaç uygulanıyor. Bunların dozları kedinin kilosuna göre ayarlanıyor.
Şimdi olasılıklar:
+ Kedinin klinikte zarar gördüğüne dair ihtimaller:
Letsadopt'ın bir karalama sitesi olduğunu iddia eden ve kara listelerinde kendisinin bile olduğunu iddia eden birisi kediyi bayıltmadan önce kaçırmış olabilecekleri, tutmaya çalışırken duvar kenarına tekme ile sıkıştırmış olabilecekleri olasılığından bahsetti. Bu şekilde yakalanmaya çalışılan kedi gördüğü olmuş kliniklerde.
Şimdi bu doğrudur değildir ama bir tekme ile kedinin diyaframının yırtılması için kedinin o tekme ile epey bir uçması lazım, yani tutmak için atılan tekmenin elbette hayvana zarar vermekle beraber diyafram yırtığına sebep olması imkansız. Bunu geçtik.
Traş esnasında veya enjeksiyon esnasında kedinin hayvan gibi üzerine çullanma: Ne yaparsanız yapın kedinin diyaframını yırtacak kadar bastırmanız mümkün değil, geçtik.
Kedinin kaçıp klinik dışına fırlaması ve araba kazası geçirmesi, üzerinden otomobil geçmesi vs... olası.
Kedinin enjeksiyon ve traştan kaçmak için dolapların üzerine çıkıp sert bir şekilde düşmesi: olası.
Yani klinikte zarar görmesi ancak son iki ihtimal dahilinde mümkün.
+Kedinin klinik dışında zarar gördüğüne dair ihtimaller:
Traş Öncesi:
Kedide zaten bu diyafram fıtığı oluşmuştu, sahipleri fark etmedi. Sedasyon sırasında kullanılan(Bu arada Seda'nın neden miskin olduğunu etimolojik açıdan anlıyoruz, değil mi?) ilaçlar yukarıda da belirttiğim gibi solunumu etkilediğinden belirtiler arttı, yoksa kedide zaten diyafram yırtığı vardı ama fark edilmemişti. Zaten iranlar miskin hayvanlar, çok olası öncesinde fark edilmemesi.
Peki öncesinde ne oldu da bu oldu? Hayvan evin içinde dolap tepesi gezintisi yaparken yüksek bir yerden düşmüş olabilir, sahip bunu görmüş veya görmemiş olabilir.
Hayvan evden dışarı kaçmış ve trafik kazası geçirmiş veya uçuran tekme yemiş olabilir.
Traş Sonrası:
Sedatif etki geçerken hayvancıklar bir sersem olur biliyorsunuz, evde sarhoş sarhoş yürürler ve o hallerinde dahi kendilerini birer atletizm şampiyonu zannederler sıpalar. İşte bu esnada sahip tanıklığında veya tanık olmadığı bir esnada (gerçi ikincisi zor biraz) bir yerlere tırmanmaya kalkıp hala sersem olduğu için düşmüş olabilir.
Yazılana göre klinik önce suçu kabul ediyor, ertesi sabah da kediniz huysuzdu deyip sorumluluğu almaktan vazgeçiyor. Bunun doğruluğunu nasıl ispatlayacağız? Dolaylı konuşmalarla bir hükme varmak en basiti ile adil değil. Bu bir veteriner kliniği karalama kampanyası olabilir, klinik bunu ispatlayana kadar biter zaten. Sahip ve veteriner arasında fiyat konusunda bir anlaşmazlık olabilir, veteriner belirli bir ücretin altına inmeyi reddeder, kedinin durumundan istifade ile böyle bir çamur kampanyası başlatılmış olabilir.
Hiç tanımadığım insanlar konusunda hülelayn diye atlamadan hep bir çekingenlik payı koyarım, bu da adil davranma adına tercih ettiğim bir tavır. Şimdi olasılıklar böyle iken ve suçun tam olarak kimde olduğunu kesin olarak ispatlayamazken, sahibin, kliniğin veya veterinerin ipini çekmeyi doğru bulmuyorum. Sahibe yüklendiğimi düşünenler olabilir ama ben ne sahipler gördüm, keşke olmasalardı...
Her koşulda olan kedi Maya'ya oldu, kediciğimize büyük geçmiş olsun, Pırtık gibi toparlayacak umarım. Kendisine mırıllarımızı sunarız.
Berte Kedi Ekibi adına Lali Berte

kedi bakmanın maliyeti - fakirler için kedi bakımı rehberi =)
Selam hayvanseverler naber? Bu yazımda sizlerle fakirler için kedi bakmanın maliyetini konuşacağım=) Alınmak yok ben de fasfakir ve işsizim.
Zıpır yaa bu kedi bakmak bize ne kadara patlar, param yok pulum yok of kendimi zor geçindiriyorum şeklindeki sorular ve madem işsiz ve fasfakirsin nasıl kedi bakıyorsun tarzındaki yorumlar öylesine çok geliyor ki böyle bir yazı yazmayı uygun buldum.
Bir kedinin temel ihtiyaçlarını karşıladığınız müddetçe, evinizde hayvan besleyebilirsiniz. Ki en temel ihtiyaç da sevgidir. Bunun dışında, evimize ilk kez bir kedi getiriyorsak ilk başta ihtiyacımız olan şeyler kum ve mamadır.
10 kiloluk bir kedi kumu pakedi ortalama 16-18 lira arasında değişiyor. Bir kediye bir ay gidiyor. Kuru mamalar biraz daha pahalı. Profesyonel mamalar küçük ambalajlarda el yakmasına karşın büyük ambalajlarda gayet ekonomik oluyor. 2 kiloluk bir mama, yavru bir kediye yaklaşık 2.5 ay gidiyor. Kedi büyüdükçe iştahı açılıyor elbette. Ancak ortalama olarak şöyle söyliyim, 1.5 yahut 2 kiloluk kaliteli bir kedi maması 40-50 lira civarı geliyor. Ben kendim kilosu 40 liradan bir şey yemiyorum ulan sigigit şeklinde düşünseniz de, kediniz bu mamayı 2-3 ay yiyor. 15 kiloluk profesyonel mamalar 140-175 lira arasında değişiyor.
Bütçeniz benim gibi elverişli değilse, paranız kendinize zor yetiyorsa, ancak kedinize de dandirik mamalar yedirmek istemiyorsanız ucuz ve yerli üretim olan mamalara yönelmenizi tavsiye ederim. temizmama.com dan sipariş verebilirsiniz. Sözgelimi, 15 kiloluk micho kedi maması 50 liraya geliyor. Hem kendi kedinizi, hem de sokak pisilerini doya doya besleyebilirsiniz.1 kiloluk paketi de sanırım 4 lira filan. Üstelik market mamaları gibi içinde kedilere zararlı çer çöp de yok.
Peki zıpırcığım, kumu aldık mamayı aldık. Bunları nereye koyacağız biz. Kap almadık? Kedi kumunu evdeki leğenlere, plastik sebzeliklerin çekmecelerine vs. koyabiliriz. Tabii kalitesine göre fiyatlar değişiyor, ancak 5 liradan başlayan fiyatlarla kedinize kum kabı da alabilirsiniz. Kumu dağıtmayacak özellikte ortalama bir kedi kumu kabı 15 lira. Kediler için çok şirin, çok cici mama ve su kapları var. Ancak evde kullanmadığınız plastik kaseler, atmayalım belki lazım olur dediğimiz yoğurt kapları dondurma kapları vs de kedilerimiz için su ve mama kabı olarak kullanılabilir. Yine kedimize bir taşıma çantası almamız gerekirse, internetten 15-20 lira civarında bir fiyata taşıma çantası alabiliyoruz.
Peki bu yavrumuzun aşısı maşısı bilmemnesi? onlar ne olacak? Evet bunlara geliyorum.
Yavru kedilerde aşılama şöyle oluyor. İlk götürdüğünüzde 1. karma aşısı oluyor. 21 gün sonra 2. karma aşı ve ondan 21 gün sonra da kuduz aşısı oluyor. Daha sonra, aşılar senede bir kere şeklinde devam ediyor. Paranız pulunuz yoksa da kedinize kuduz aşısını yaptırmakla yükümlüsünüz. Belediye veterinerleri kuduz aşısını ücretsiz yapıyor. Ancak kedi karma ve kuduz aşılarının bir veteriner kliniğindeki fiyatı 35 lira. Parazit ve kist aşıları ne kadar o konuda fikrim yok. Kist aşısını ocak ayında yaptıracağım. O zaman bilgilendiririm.
Peki bu yavrucuk hasta olursa? Veteriner muayene ücreti 50 lira. Verilen ilaçlar ne kadar, İzmit ve Kırklarelinde gittiğim çeşitli veterinerlerde, tablet başına 5 lira alıyorlar. Söz gelimi kediniz üşütmüş, bir antibiyotik verdiler 4 tane hap, tanesi beş liradan 20 lira. bir hapı bütün vermiyorsunuz zaten. genelde dörde bölünüp sabah akşam veriliyor. Bir tane hap 2 gün gitmiş oluyor.
Kedinize asprin vs vermeye kalkıp hayvanı öldürmeyin zira insan ilaçları hayvanlara zehir etkisi yapıyor. Veterinerin tavsiye etmediği hiçbir şeyi kullanmayın.
Bir ev kedisi aslında bedavadan biraz daha pahalıya denk geliyor. Bir aylık abur cubur paramı yemediğimde, kedime gayet güzel bakabiliyorum. Gönül ister ki bir işim olsun, profesyonel mamalar alayım vs. Ancak adım hıdır elimden gelen budur ulan! Ninja da halinden hoşnutsuz görünmüyor.