Yazılmış var diyerek copy paste'in hastası olacağım, hatta duble copy paste. Malum artık her şeyin dublesi makbul.
"neden
hayvanlara yardım etmeliyiz?" hususunu anlamaya dair çok güzel bir
entry yazmış, sözlük'ten matchgrip çok güzel bir entry yazmış,
hayvanların sefaletinden onları evcilleştirmek adına doğadan koparan biz
insan ırkının mesul olduğunu tane tane anlatmış.
her olayda
bunu düşünmekten aciz insanlara, hayvanlara yardım etme zorunluğulumuzu
(evet, zorunluluk) anlatmaktan yorulduysanız şu entry'nin çıktısını alıp
verin, okusunlar.
"senin büyük büyük deden ve onun
arkadaşları, doğada rastgeldikleri birkaç tür hayvanı, "bu hayvanların
günlük yaşamımızda bize çok faydası dokunur" diye düşünüp
evcilleştiriyorlar. çiftliğimi korur, evimi korur, hayvanlarımı korur,
sürümü güder, avlanmama yardımcı olur, haşerelerden korur, fare avlar,
çocuğumu eğlendirir falan filan. bu hayvanlar dağlardan, ormanlardan,
yeşilliklerden alınıyorlar ve taş toprak şehir hayatına adapte
ediliyorlar. ha onlar için sorun yok, örneğin köpek, dünyada adaptasyon
yeteneği en yüksek olan canlılardan biridir. her türlü ortama ve düzene,
çok kısa sürede adapte olabilirler. fakat bu gerçek, sokağa adapte
olmuş bir sokak köpeğinin sefil bir hayat sürdüğü gerçeğini de
değiştirmiyor. her neyse, varan biri geçtik. bu hayvanlar aramızda,
neden? çünkü deden. burada anlaştık.
varan iki, istatistiksel
olarak, misal bağdat caddesi ve çevresinde yapılan gözlemlere göre,
satın alınan her 4 köpekten 1 tanesi sokağa atılıyor. bunu genele
yayarsan durum pek iç açıcı değil. gün geçmiyor ki sokaklarda cins cins
köpekler görmeyeyim. köpek beslemek nedir, nasıl bir sorumluluk gerekir,
nelerden feragat etmek icap eder, bunları bilmeden, öğrenilmeden, hala
günümüzde "kız arkadaşına doğum günü hediyesi", "oğluna karne hediyesi"
falan diye köpek alan o kadar çok insan var ki. yazlıklarını yazın
korusun diye köpek alıp, kışın dönerken köpeği sokağa salan, ertesi sene
yine üç aylık başka bi bekçi köpeği alan insanlar falan var. yani
sokaktaki bu hayvanların sayısı bir türlü azalamıyor çünkü sokağa atılma
durumu var. barınaklar zaten ağzına kadar dolu, "bu hayvanlara neden
yardım ediliyor ki, insan değil bunlar insan?!!!" diye ağlayan adamın
hayatı boyunca bir tane bile barınağı gidip görmediği o kadar belli ki
yani, bu kadar belli olabilir. üst üste yatan köpekler, kolu bacağı gözü
kuyruğu kulağı olmayan köpekler. hastalıktan yemek yiyemeyen, göt kadar
kafesteki hareketsizlik yüzünden eklemleri sikilen, bakımsızlıktan,
ilgisizlikten perişan olmuş köpekler.
eğer bir barınağa bir gün
yolun düşerse, ki düşmeyecek, görüceksin ki hepsinin gözlerinde ortak
bir bakış var. ara ara gelen cinsten böyle. bi anlamamazlık bakışı. "biz
niye burdayız, niye kafesteyiz?" bakışı. hadi bunlara çok kafa
yoramıyorlar sadece genel bir mutsuzluk olarak üzerlerine yansıyor. ama
önlerinden geçen her insana attıkları bir "niye senle gelmiyoruz" bakışı
var ki. işte bence olayın koptuğu nokta burası. hadi birader, git
açıkla bakıyım ona, anlat. neden orda olduğunu anlat. neden kafesini 100
tane köpekle paylaştığını anlat. ve oraya kadar gitmişken neden senle
gelmediğini de anlat. anlatabilir misin?
anlatsana oğlum. yoksa
anlatamıyor musun? o zaman o anlatsın derdini sen dinle. en azından o
içini dökmüş olsun. öyle de mi olmuyor? bu hayvanlar "abi çok açım",
"abi 2 aydır kalçam çok fena ağrıyor yürüyemiyorum" falan diyemiyorlar
mı? hacı, bu hayvan kalçası hayvan gibi ağrıyorsa yatıyor bir köşeye,
kalkamıyor. açlıktan kemikleri sayılıyor, gözlerini umutla açıp yemek
beklemekten başka bir şey yapamıyor. oğlum bu hayvanlar perişan halde
lan. ölüyorlar ardı ardına. ne günahı var oğlum o hayvanın? doğar doğmaz
pet şopa satılmışsa, hediye olarak alındıysa, ilk sıçtığında sokağa
atıldıysa, trafik kazası geçirip arka ayakları felçi barınağa atıldıysa,
ne günahı var oğlum o hayvanın? onun başına ne geliyorsa, sorumlusu
biziz. bu kadar basit. bu kadar net.
bari izin verin de
karınları doysun lan. vicdansızlar. allahsızlar. o hayvanlar bizi nasıl
seviyorlar keşke bunu da bilebilseniz. keşke hepiniz hayatınızın bir
döneminde hayvan sevgisini tadabilmiş olsaydınız."
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=31981635
0 yorum:
Yorum Gönder