zipirinsan. Blogger tarafından desteklenmektedir.
RSS
Post Icon

kedilenmenin getirdiği değişimler

Bu yazımda insanın hayatına giren bir kedinin onu nasıl değiştirdiğinden bahsedeyim:

Bugün internette gezinirken tesadüfen bir ilan gördüm. Minik pisicikler yuva arıyor. Ama öyle şapşal, öyle tatlılar ki görseniz bayılırsınız. Onların sokakta sersefil olmasına içiniz asla razı gelmez. Benim Ninja'ma benziyorlar biraz ama daha yavrucuklar. Neyse, bu fotoğrafları anneme gösterir göstermez annem bayıldı. "Ay bizim kedimiz olmasa alırdık yaa" dedi. O an dondum kaldım.

Ben gerek sağlık sorunlarım gerekse annemin titizliği nedeniyle anneme bir kedi kabul ettirmekte o kadar zorlandım ki, bu cümle onun ağzından dökülünce şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kaldı. Daha önce edindiğim kediyi dayıma göndermişti mesela. Ama annemdeki kedi önyargısını kıran da Zıpır oldu. Çünkü çok güzel, çok yaramaz bir kediydi. Evi iki dakikada karman çorman edip gelip kucağına öyle güzel mivlerdi ki kıyıp da kızamazdınız bile.

Sonra Ninja geldi. Annem şaşılacak bir şekilde, Zıpır'da yaptığı şeylerin hiçbirini yapmadı. Kedi almama ses çıkarmadı. Temizlik şartı koyduk o kadar. Sonrasında birbirlerine alıştılar. Annem bir süre ablama gittiğinde, Ninja onu çok özledi. Tekrar geldiğinde annemin peşinden ayrılmadı. Tuvalete bile onunla gitti. Her gece benimle uyurken, gidip annemin ayağının dibinde yattı.

Dün gece o ev arayan pisiciğin fotoğrafına bakarken annem resmen "ben bu kediyi de istiyorum yaa" bakışı attı. "ay acaba dayını mı arasak? ama o da belki bitane daha istemez. aaa Eyüp dayın! ama Filiz istemiyor onu boşver. Dur ablanı arayalım belki İrem ısrar ederse kıyamaz alırlar"

Bu cümleleri annem kurdu. O kedileri sevmeyen, umursamayan kadın. Kucağımda yatan Ninja'ya "sana kardeş getirelim mi kızım?" diye sordum. Annem de hevesli duruyordu. Fotoğrafa baktı, baktı... Sonra "ben zaten buna zor alıştım bir kedi daha olmaz yaa, kapa şu fotoğrafları biraz daha bakmıyım" dedi. Pisicik ev buldu mu bilmiyorum, mesaj atıp sordum daha cevap gelmedi. Ama bu pisicik sayesinde bir şey öğrendim: hayvan sevgisi öğrenilebilir bir şey. En sevmeyen insan bile bir kedinin sokuluşunda içinin ısındığını hissedebilir.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

ilk elin günahı olmaz

Ninja pencereden bakıyor. Her sabah bu saatlerde pencereyi açıyorum ve her sabah pervaza oturup okula giden çocukları, işe giden insanları izliyor.

Bloğun ilk yazısında bu bloğu neden açtığımı anlatmam gerekiyor o nedenle anlatayım elbette. Gördüğüm herkese kedimi anlatma ihtiyacı hissettiğimden burayı yazmaya karar verdim. Çünkü insanların sürekli kafasını şişirmektense burada yazmak daha mantıklı. Bir güdüleyici sebebim daha var. Sokak hayvanları. Kendi çapımda sokaktaki kedilere köpeklere temiz su koymak, birazcık mama vermek dışında elimden bir şey gelmiyor. Bundan daha fazlasını yapan insanlar var. Dolayısıyla, en azından şimdilik, sahiplendirilmek isteyen kedi ve köpeklerin duyurularını yapacağım. İlerde bir gün iş bulur çalışırsam, pisicikleri tedavi ettirmek, onlara sponsor olmak gibi aktivitelere de başlayabilirim. Ancak şu an elimden ancak bu kadarı geliyor.

İlk yazı için bu kadar yeter. Derdimi anlattım sanıyorum. Nasılsa ilerde Ninja ile birlikte daha çok kafa şişireceğiz.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS