zipirinsan. Blogger tarafından desteklenmektedir.
RSS
Post Icon

Dokuz kediye dokuz can aranıyor!

Şimdi size dokuz adet kediden bahsedeceğim. ...demiştim ama 7 kedi kaldı geriye, ilgilenenler için:

Kediler geçici olarak Reanimal Veteriner Kliniği'nde kalıyorlar, ziyaret etmek isteyenler bir görmüşlükleri olsun diye gidebilirler.

"Tüm çocuklarımız kısırlaştırılmış ve iç-dış parazit uygulamaları yapılmıştır. İnsanlarla ve diğer kedilerle çok iyi anlaşırlar.
Onlar için bir konteynır satın alındı. İçerisine klima, 3 kilo stoklu mama ve su kapları alınmasına rağmen onlara ömür boyu kendi kedileri gibi bakacağının sözünü veren kişi 2 hafta sonra gittiğimizde hiçbir şekilde kedilerin yanına ugramamış mama ve su koymayarak onları ölüme terkettiğini gördük. Ayrıca klimaları da elektrik faturası başka bir hayvanseverce verileceği halde şalterden kapatılmış olarak bulundu. Bu çocuklar sokağa alışık olmadıkları ve 3 tanesi kendi başlarına sokak koşullarında yaşayamayacakları için gerçekten onlara yardımcı olabilecek hayvanseverler aranmaktadır. Tüm çocuklara sahip çıkacaklara konteynır
ve kliması ile verilmesi mümkündür."

Şu söz verip tutmayıp üzerine haberdar etmeyenleri topa tutasım geliyor, sana muhtaç bir can söz konusu.

Şimdi bu kedileri teker teker tanıyalım: (erkek ♂, dişi ♀) (sokakta yaşayamaz § , sokakta yaşamasa iyi olur Ω, artık kısmet ¥)

Ω Adolf ♂ 

Sokakta kuyruğu kopmuş ve ürkmüş olarak bulunuyor. Besin yetersizliğinden dolayı yer yer tüylerinde boşluklar bulunmaktaydı. Şu an herhangi bir sağlık problemi bulunmamaktadır.

(Berte notu: Adını da burnunun altındaki o komik lekeden almış, başka türlü neresi adolf lem bunun? Ürkek bir garip...)

§ Baçin ♀

Sokaktan kliniğimize getirildiğinde damak yarığı problemi vardı ayrıca besinsizlikten 2 aylık oldugu halde 1 aylık yavru boyutlarında ve kan degerleri alt sınırda idi, şu an sokakta yasamasını engelleyecek kronik bir solunum problemi vardır.
Oyun oynamasına ve yaşamına engel oluşturmayacak bir problem olmasına rağmen dışarıda yaşaması mümkün değildir.

§ Çimen ♀
kedith: maalesef artık aramızda değil, dehidrasyondan ölmüş, kedilerin toplu yer bulması aciliyet kazandı. (1 Aralık)

Geldiğinde kalça ve arka bacak bölgesine aldığı travma nedeniyle operasyon geçirdi. Kuyruğu köke yakın kesildi, bacağından ve kalçasından operasyon geçirdi. Geçirdiği travmaya bağlı olarak ara sıra kakasını ve çişini istem dışı yapmaktadır. Genelde kumuna gider ve titizdir.

¥  Fincan ♀

Sokaktan annesiz ve aç bir şekilde bulundu. Şu an hiçbir sağlık problemi yoktur.

§ Fırça ♀

Annesi tarafından reddedilmiş ve kalça-arka bacak bölgesine aldığı travmaya bağlı olarak kakasını çişini tutamamaktadır. Kuyruğu kökünden operasyonla alınmıştır. 

 ¥ Gümüş ♀

Sokak köpeğinin yavrularına saldırması sonucu araya girerek karna aldıgı darbeye bağlı olarak süt bezleri parçalanmış ve karın kasları yırtılmış olarak kliniğimize gelmiştir. Operasyon sonrası herhangi bir sağlık problemi yoktur.

Ω Korsan ♂
ev bulmuş kerata (1 Aralık)
Annesi tarafından reddedilmiş ve geçirdiği göz enfeksiyonu sonucu tek gözünü kaybetmiştir. Herhangi bir sağlık problemi yoktur. 

¥ Üzüm ♀

Geldiğinde bağışıklığının çok düşük olması sonucu kulak enfeksiyonu, generalize mantar lezyonları ve solunum yolu enfeksiyonu vardı. Şu an çok sağlıklıdır.

¥ Ufak kız (bence renklerine göre ♀) 

Hakkında detaylı bilgi gelince ekleyeceğim.

Şimdi bu yavruların hepsine birden bakabilecek kişiler varsa, konteynır ve klima verilecek, daha önce ücret karşılığında dahi bakılmadıkları için ince elenip sık dokunacaklar. Hatta mümkünse ben bakılıp bakılmadıklarını bizzat kontrol edebileceğim yakınlıkta yerlere öncelik tanıyacağım. Elbette tek tek sahiplenmeniz de mümkün, yine de açıkta kalan kedicikler olacaktır.

Zatı mav-ı alilerini yerlerinde ziyaret etmek için:

Kaldıkları klinik: http://www.reanimal.com.tr/

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Neşeli mi Neşeli

Aslında yüzü çok üzgün, adı ise Neşeli. Sahiplenilmiş ama gittiği yerde kulaklık kemirdi diye gerisin geriye postalanmış! Lali Berte'yi hatırlıyorum, telefon kablosunu kemirmişti, kulaklık ne ki! Kediler bir yaşına kadar bir şeylerinizi kemirmeye pek meraklı olabilirler, yapılacak şey kedinin dikkatini başka yöne çekmek ve kemirme ihtimali olan yerini değiştirebileceğiniz nesenleri siz yokken veya kullanmıyorken ortalıkta tutmamak.

Neşeli 2 yaşında, kısırlaştırılmış bir dişi kişi. Ankara'da yaşıyor.



Hayvan sahibi olmanın ehliyete bağlı olması fikrini her zaman savunmuşumdur, böylece Neşeli ve neşeliler ikinci/üçüncü/dördüncü/beşinci kere yuva aramak zorunda kalmaz, mutlulukla mırlarlar.


Mır mır mır

Bu sevimli yavrucak bahçeli bir evde de yaşayabilirmiş, postaladığı sahibi kaçmasından korkmuş, ben olsam iki kulaklık ısırdım diye beni postalayan sahibin evine hayatta dönmem! Sahip doğru düşünmüş bu bağlamda.

Mırıldak ile ilgili elxa ile iletişime geçebilir, geçemiyorsanız buradan bana yazabilirsiniz.

Her tarafı tutan tekir bir şeker istiyorsanız patileri sıvayın: http://beta.eksisozluk.com/entry/31015346


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

İstanbul'un Gece'si ev arıyor





Bu kızımız trafik kazası geçiriyor, tedavi ediliyor ve ev bulamıyor. Durumundan dolayı sokakta yaşaması çok zor. Sürekli dilini öpebileceğiniz mis gibi bir minnoş. Dil sürekli dışarıda çünkü özetle durumu şöyle:

"Gece henüz 6 aylık bir kız; araba çarpması sonucu beyin travması geçirmiş. Kazada sağ gözü ve çenesinin sağ kısmından bir parçayı kaybetmiş, bundan dolayı dili dışarı sarkıyor. Ayrıca olayda çarpma sonucu sol kulağının zarıda patlamış. Gerekli tedavilerini gördü ve kısırlaştı fakat ilanın dolaşmasına rağmen gece kıza bir ev bulunamadı. Tedavi ettiren hayvansever aldığı yere bırakmak üzere idi ki b
aşka bir üyemiz tarafından geçici olarak kafese koyuldu. Gece üç haftadır bu kafeste kalıyor ve çok sıkıldı. O'na yaşadığı ve yaşamakta olduğu bunca sıkıntıyı unutturup O'nun aydınlığı olabilir misiniz? O'da hepsi gibi ufacık bir sevgi için çırpınıp duruyor. O'nu görüp kafesten kurtaracağınızı umuyor. Kuru mama, yaş mama ve her türlü gıdayı severek yiyor.
İletişim: 0 533 650 23 09
İstanbul"
 
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=10151232094884182&set=a.10151232094784182.508572.180936529181&type=1&theater

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

can't hug every cat

Öyle her gördüğün kediye sarılamazsın arkadaşım! Şimdi buraya vtr gibi bir şey girilebilseydi can't touch this müziği ile şöyle bir görüntü gelirdi:


(bilmeyenler için u can't touch this orijinali)


ve esas videomuz: (aka ben çok normalmişim)
uyarı: 2 dakikadan sonra reklama giriyor, direkt kapatın.

27. saniyedeki kukla kedinin hastasıyım.

Bir ara uyuz nyan cat bile girmiş videoya, nasıl ortaya çıktığı hakkında bir bilgim yok. 

 Akustik versiyonu çok daha keyifli, çizimler çok hoş olmuş.Şimdi şu basit gönderi için bile beni yarım saat uğraştıran bilgisayarımı parçalayabilirim.

Miao!


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Kayıp Terrier Danil- Bakırköy dolayları

İşbu kuçucuk 9 kasım tarihinde Bakırköy dolaylarında kaybolmuş, paylaşılan metni fotoğrafının altına kopyalıyorum, fütursuzca paylaşın lütfen.

Sahibi İranlıymış,  orada köpekleri öldürüyorlar diye buraya taşınmış,
"



Bu köpek 9 Kasım Cuma günü Bakırköy'de kayboldu. Adı Danil, 2 yaşında, erkek kulakları hafiften siyah. Görenlerin insanlık namına (542) 407 71 73 nolu telefona ulaşmasını rica ederiz. Lütfen bol bol paylaşalım.

Kaynak: http://www.facebook.com/photo.php?fbid=515415788468803&set=a.515415761802139.125237.377540805589636&type=1&theater 

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Bizim kedilerimiz de Yarrah yesin!

Bu mamayı ilk gördüğümde neden bizim ülkemizde yok diye hayıflanmıştım. Halbuki hepimizin kedisinin organik kedi maması yeme hakkı var! Duydum ki malum bayram sonrası artan malzemelerin bu yönde değerlendirilme ihtimali varmış.

Kim bilir? Belki bizim kedilerimiz de yarrah yer.
 Yarrah
organik kedi maması


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

RedHack Dostlara Sahip Çıkmaya Çağırıyor


İzleyin, izletin, yarın onlar için "orada" olun.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Sokaklardaki tüm hayvanların toplatılması

armandez de vitoro çok da güzel dile getirmiş, hani derler ya, bunu yapan insan olamaz diye, bunu değil yapan, düşünen, yasa teklifini veren insan olamaz. ya da olur, insan tanımınıza bağlı, arsızca yaladım leoparı'nin dediği gibi bu durum; insanoğlunun, yeryüzündeki en vahşi, en zararlı, en tecavüzcü, en katil tür olduğu gerçeğinin 8.344.567.899'uncu tezahürü.

bakın armandez ne demiş:

"cok zalimce.

yemin ediyorum en inancsiz insanin bile yapabilecegi bi sey degil; ki bu tasariyi hazirlayanlarin agzindan allah lafi eksik olmuyor.

sokak kopekleri, yasam alanlarimizdaki en zavalli canlilar. isiriyor, kovaliyor diyenler; keske bir mucize olsa da kendileri insanoglu gibi vahsi bir yaratiga maruz kalip kendini savunmak durumunda kalsa.
ya nasil iciniz acimiyor ve nasil uykulariniza girmiyor, ben mi cok hassasim bilmiyorum. dun aksam bacaklarindan biri kirilmis ama o haliyle yurumeye calisan bi kopek icin butun gece veteriner aradim. sabah bahcede yoktu, nereye gitti bilmiyorum. butun gunum boyle mahvoldu.
her gun yolda araba carpmalariyla can vermis onlarca kedi-kopek gormekten ise gitmekten sogudum. cesetlerin uzerine basmadan gecmeye calisiyorsun.
simdi sirf bunlar var diye ben cok ciddi uzuntuler duyuyorum; ki su yasam hakkina mevzuu cok ciddi travmatik.

avrupa mavrupa diye nolur yemeyin kimseyi, gezegenler carpissa o konuda duzeltilecek bi sey varsa bu en son seydir. sokaklar kedilerle, kopeklerle guzel. gecen sene gotumuzu yirttik burda bolluca'da köpek katliamı diye. barinagin da toplama kampinin da hali ortada. devlet vatandasina bakmiyor, kopege mi bakacak? birakin da biz onlara sokaklarda bakabilelim. kisirlastiriyor musun napiyorsun, onu yap sen.

bunun icin yalvarmam gerekecekse yalvaririm.
ben dusundukce cok ciddi aci cekiyorum."

hatta kısırlaştırmayı bile yapmasınlar, yapmıyorlar zaten, kısırlaştırılmaya gidip takip eden olmadıkça geri dönen köpek görmedim ben, kediler için ise belediye her bir halta para talep ettiğinden özel klinikle anlaşıp aşısıydı, kısırlaştırmasıydı, en iyi koşullarda yaptırmak daha iyi. belediye niye var? kimsesi olmayan sokak hayvanlarına ücretsiz hizmet vermek için, değil mi? değil. götüren az sayıda duyarlı insan da para mevzusu yüzünden götürdüğü ile kalıyor, maddi durumu yoksa vicdan azabı ile geri dönüyor. çevremde insanlar belediye ile ucuza anlaştık şu kadar kısırlaştırma diye sevinç haberi veriyorlar, bu devlet mi köpeklere bakacak? hizmet parası verilmeyen hayvana ayrılan ödenekle mal mülk aldığı için, iç ettiği için bakmayan belediye mi? yapmayın, salak olmayın. kendi hayvanlarım dışında onlarca sokak hayvanına bakıyorum, biliyorum. fiv veya fib nedeni ile 15 20 kedinin öldüğü kedi evini bile biz, sade vatandaşlar dezenfekte ettik, hayatta kalanları tedavi olsunlar veya hastalık kapmasınlar diye dezenfekte işlemi sırasında çeşitli kliniklere yatırdık. belediye ne yaptı? hiç...

"o kadar gerizekali pollyannalarsiniz ki kosullarin bir anda degisip bu yasayla toplanacak hayvanlarin mutlu mesut yasayabilecegini dusunuyorsunuz. ustelik bunun devlet guvencesi olduguna can-i gonulden inanarak.

tiksiniyorum sizin gibi mal beyanlariyla ayni topraklarda yasiyor olmaktan."

Sokaktaki kediyi köpeği toplayacağınıza hırsızı, yan kesiciyi, tacizciyi, tecavüzcüyü, pedofili, magandayı, katili toplasanız da rahat yürüsek! 

3 dev kediden durum özeti budur.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Siz yetkili bi arkadaşa benziyorsunuz, 30 Eylül'de Taksim'e gelsenize


Ben yetkili bir arkadaşa benziyorum şahsen, pazar günü de dostlarım için Taksim'de olacağım, ya siz?


Ek: Diğer Şehirler, diğer toplanma alanları

 Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ  30 EYLÜL PAZAR SAAT 14:00 TAKSİM MEYDANI(İSTANBUL)
30 EYLÜL PAZAR SAAT 14:00 KONAK YKM ÖNÜ (İZMİR)
30 EYLÜL PAZAR SAAT 14:00 ŞARAMPOL KAPALI YOL HALK BANKASI ÖNÜ (ANTALYA)
30 EYLÜL PAZAR SAAT 14:00 KENT MEYDANI(BURSA)
ஐ ஐ 7 EKİM PAZAR SAAT 14:00 SAKARYA CAD. MEYDANI(ANKARA)ஐ ஐ

30 EYLÜL saat 14 belediye önü BODRUM
30 EYLÜL SAAT 14:00 ADALAR MİGROS ÖNÜ(ESKİŞEHİR)
30 EYLÜL SAAT 14:00ATAPARK KENT MEYDANI (GİRESUN)
30 EYLÜL SAAT 14:00 TUĞLALI PARK (TEKİRDAĞ)  Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Pırtık Tırtık Kırtık

Pırtık'ı bilenleriniz biliyor. Bir kurtarma kedisi. Diyaframı yırtılmış, ölümlerden dönmüş, ameliyatlar olmuş ve hayatta kalmayı başarmış bir pisiciğimiz. Kıvanç Tatlıtüy'ümüz...

Bugün ağlıyordu, Şirin vardı, kız meselesi sandım, son dönem hep bahçede uyuyordu, ben de sıcaktan diyordum ki mutfaktan odaya girmemle Pırtık'ın kafasından akan dev irin kütlesini görmem bir oldu. Hemen kediyi kapıp bahçede oynayan çocuklara sordum. Elim ayağıma dolandı. Tam da Lali'min Hatıra Tüyleri diye bir kağıt havlu içinde kızımın tüylerini bulmuşum, annem yazmış ve saklamış. Panikledim ve koştura koştura veterinere gittim.

Klasik apseleri tanırım, cama gelip giden kedilerden çok tedavi ettiğim oldu ama bu farklıydı. Şöyle diyeyim, evde en az bir tas, veterinerde de en az bir o kadar irin çıktı.

Meğer zamanında birkaç yerden fena diş yemiş. Kafasını kazımak için bayıltmak zorunda kaldık, içini temizledik, ayılttık, eve geldik. Saldım önce, irin bulaşmış kafesini çamaşır suyu ile yıkadım. O da mama yedi azıcık. Sonra ben etrafı temizleyeyim de açık yara mikrop kapmasın derken bu temizlediğim yerlere yarasını kaşıyıp damlatarak tuvalete gitti. Ben bir yandan akan irinleri kulağından silmeye çalışıyorum çünkü epey fena durumu.





Dışarı kesinlikle çıkmaması lazım ama benim arka iki odamın da zemini sudan çürüdü ve havalandırmak zorundayım artı tadilat yapılacak oradaki eşyaları salona taşıyacağım vs vs... Her gün veterinere taşınacağız şimdi, antibiyotiğimizi olacağız, yaramıza bakılacak. Sorun şu ki ben bunca kargaşanın içinde onu nasıl kafeste tutacağım? Ve Pırtık iyileşmeden tadilat başlarsa ne halt edeceğim? Bir de vede benim yapmam gereken pansuman var, Rivanol sıkacağım delikten günde iki defa, ona hiç girmiyorum.




Pırtık'a çıkan ilk talip o kadar tırttı ki yavrum gözlerimin içine bakmıştı beni verme diye. Sonrasında da ne zaman sahiplendirme için yazacak olsam hissedip yanıma gelip gözümün içine bakıyordu. Hala sahiplendiremedim. Bir karne çıkardım. Ben o kadar kötüydüm ki bu son sene aşılarının hepsini yaptırdım mı ondan bile emin olamadım.

Bu saatten sonra talip çıkar mı bilemiyorum ama kısa süre için dahi olsa bakacak birileri olsa ne de güzel olur. Panik halim hala tam geçmedi. Zaten yavrum evde diğer iki kedimden dayak yiyor, mamasını suyunu kumunu sağlasam da ilgilenemiyorum, sevemiyorum diye üzülüyordum. Şimdi daha çok üzülüyorum. Benim için çok kritik bir dönem. Pırtık'ı çok seviyorum, geçici bir dönem bakacak birileri olsa ne iyi olur, kulağının kenarından patlayan yarası kaç gün damlar bilmiyorum, zaten kaç gün bilmemekle beraber her gün antibiyotiğe ve pansumana gideceğiz. Masrafını nasıl karşılayacağım da benim için ayrı bir problem şu ara.


Pırtıkseverler bir yol gösterir belki?

Ağlaması kesilmişti, yine başladı. :( Bakayım oğluşumuza.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Sizin insanlığınız...

Gelin size sizin insanlığınızı anlatayım biraz.

Onur yürüyüşüne gidiyorum, az bir vakit kalmış ve elimde bir sürü eşya var bir kısmı uzun plastik boru, giderken çöpe atacağım.

Evden çıkar çıkmaz yerde bir yavru kedi görüyorum, daha doğrusu bir ceset, bir gözü yok, bakmamaya çalışıyorum, bağırsakları az ötede, rüzgar var. Elim kolum dolu ama onu orada öylece bırakamam bırakanın yaptığı gibi.

Çöp poşetimde bir sıyrık açıyorum, ıslak mendil çıkarıyorum ve kediye bakmadan çöp poşetine sokmaya çalışıyorum. Siz ne yapıyorsunuz? Ben elimde kolumda onca eşya varken cenazeyi kaldırmaya çalışıyorum, sizin insanlığınız ise rüzgarın açtığı bacaklarımı izliyor ve ağzının suyu akıyor, kadınlı erkekli. Bu arada bacaklarım güzel değil, siz çirkinsiniz! Bacaklarım sizin çirkin ve iğrenç olduğunuz kadar asla güzel olamaz zaten!

Yardım talebi mi? Dalga mı geçiyorsunuz? Sonra bağırsakları almam gerek ama allah kahretsin ne biçim bir rüzgar var... bir türlü poşete sokamıyorum, elim ayağım titremeye başlıyor, bakmadan kaldırmaya çalışıyorum sizin insanlığınızın pisliğini... Elim kolum hala dolu çöpe doğru hızlı hızlı gidiyorum, ağladığımı söylememe gerek var mı?

En son çöp yolunda boruları atıyorum elimden çünkü poşeti toparlayamayacağım... Ağlayarak kedili poşeti atıp borularıma dönüyorum ve onları da atıyorum.

Onur yürüyüşüne giderken ve hatta ritm ekibinin arkasında olmama rağmen -en eğlenceli yerlerden biri- göz yaşlarımı tutamıyorum, sanırım en az bir saat sürekli ağlıyorum, göz yaşlarımı tutamıyorum, tutamıyorum, tutamıyorum.... Billur tuz gibi akıyorlar, akıyorlar, akıyorlar...

Bugün sabah Ümraniye'de iki göz toplam 12 metrekare mutfağı olmayan, suyu olmayan, tuvaleti dışarıda bahçeli bir evde yaşayan kadına barınağa ve belediyeye göndereceğim paketleri götürmesi için bir arkadaşıma veriyorum. Kadın temizlikçi, geliri yok çünkü artık yaşlı ve çalışamıyor, ve o gecekonduya her ay 350 lira ödüyor, suyu yok. O hali ile bahçede ikisi felçli 8 köpek ve yirmiye yakın kedi bakmaya çalışıyor. Kadının yiyecek ekmeği yok, yani var ama küflü. Yanına koyacağı bir peynri bir bir şeyi bile yok. Komşulardan aldığı su ile küflü ekmekten papara yapıp hayvanlara yedirmeye çalışıyor. Kadına konu komşu bakıyor ya da bakmaya çalışıyor. Ben kadının hikayesini duyduğum gün boyunca durmaksızın ağlıyorum, kıyafetler olur mu olmaz mı bilmeden en azından genel olabilecekleri de araya katıp giysi de göndermeye çalışıyorum, hayvanların altına sereceği örtü, annem ve babamın yastığı, felçli köpeklerin başının altına koyar, bebeklik yastıklarımdan biri... Arkadaşım dokuz koca paket mama ile götürecek ya da götürdü bunları. Tüm bu yüklemeleri yapmak için erken kalkıyorum ama kötüyüm, işlem bitince yatıyorum tekrar.

Rüyamda beni yemyeşil giydirmişler, hemşire muamelesi görüyorum bir hastanede, ben damar yolu nasıl açacağım, bilmediğim bir o var derken çalan telefona uyanıyorum. Sancım var, reglim.

Arkadaşım Digiturk'ün orada bir kediye araba çarptığını, kedinin durumunun çok kötü olduğunu, veteriner teknisyenin yıllık izinde olduğunu, kısacası gidip alabilecek kimse olmadığını söylüyor. Pijamalarla ve yataktayım. Tamam diyorum, ikinciye aradığında veterinerde olmama şaşırıyor, çünkü hayat memat meselesi ise elime ne geçtiyse giyip koşuyorum, serde kısa mesafe koşuculuğu da var.

Kediyi arıyorum güya ora ile ilgilenen görevli 'Çöpe atmışlar,' diyor, 'Ben çıkardım çimlerin üzerine...' Ağzıma ne gelirse bunu yapana söyleniyorum.

Hayvan can çekişiyor, yüzü gözü çok fena, ağzından kan gelmiş, ağzı açık gözünü açamıyor. Yine de dayan kuzum diyerek zarar vermeyeyim diye bu sefer sadece hızlı yürüyerek veterine gidiyorum. Kafa travması...

O an daha fazla acı çekmesin istiyorum ama arkadaşım gerekli her şeyin yapılmasını istiyor telefonda. Bazen gerekli işlemler yapılınca kendilerine gelebiliyorlarmış. Bu gelmeyecek, ben biliyorum ama deniyoruz. Transamine çıkarıyorlar, ağlamaya başlıyorum, annem geliyor aklıma, içimden umarım transamine kutusunu atmışımdır evdeki diye geçiriyorum.

Kediye yapılabilecek her şey yapılıyor ama kendine gelmek bir yana daha da can çekişiyor. Beni bilen bilir, yaşam ümidi varsa sonuna kadar giderim. Kediyi daha fazla acı çekmesin diye uyutuyoruz. Ben hem götürürken hem uyuttuğumuzda bunu yapan şerefsizin o küçücük yolda, hızlı gidilebilecek bir yol değil ama gidiyorlar, kaza yapmasını, ağzının burnunun yamulmasını, belasını bulmasını diliyorum. Bari veterinere götür şerrefsiz! Ne diye üstüne çöpe atıyorsun... Senin hatan yüzünden daha fazla can çekişsin, acı çeksin diye mi?!

Kedicik, daha üç dört aylık uysal cici kedicik şimdi kedi cennetinde. Sizin insanlığınız da tam da bu işte!

Ve ben aynı Ümraniye'deki okuma yazma dahi bilmeyen teyze gibi dev bir kedi olmaktan onur duyuyorum!


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Kedi Hürrem için yardım talebi



Durum özetle böyle, olaylar Mersin'de geçiyor. Mersin'deki klinikler, varsa fakülte vs hakkında hiçbir fikrim yok. Kedinin sahibi öğrenci, yazları çalışıyor ama yeni başladığı için parası yok. Bu hastaneye gitmeye bir nevi mecbur kalmış çünkü bu ameliyatları yapan başka klinik de yokmuş.

Ekşi Duyuru'da okuduğum şöyle:

http://www.eksiduyuru.com/index.php?m=d&id=437404

(Ekşi Duyuru'da bir sürü yarrak kürrek cevaplar var. Onları es geçin, ben de yoksulluk sınırında yaşayan bir insanım mesela)  

Hastaneye o kadar çok 'Bu kadar para istenir mi yuh!' tepkisi gelmiş ki ben biraz önce aradım, hastaneye ulaşamayınca -numara düşmüyor-  Esra'nın sevgilisine ulaştım verdiği cep telefonu numarasından.

Şu an için 175 lira toplanmış durumda. Sanırım gelen tepkilerden sonra indirim yapmışlar ve kaldığı günler için gün başına ekstra 50 lira almayacaklarmış, acil yardım için 250, ameliyatlar için 750 talep etmişler, birden fazla kırık olduğu için ameliyat epey zorlu ama başarılı geçmiş. Önceden ödeme de talep etmemişler.

Neymiş birlikten kuvvet doğarmış, bu 175 lira dışında Esra'nın sevgilisi ekşi market'te -benim de bu oluşumdan yeni haberim oldu- iki adet ürün satışa çıkarmış kedinin masrafına takviye olsun diye.

Hatta ben yüzsüzlük yapıp kedi berte'ye veya aynı gün doğdu (bu cumartesi 7/7) diye yazdığımız kurtarılmış kedi Pırtık'a doğumgünü hediyesi almak isteyen, hem kediyi hem beni sevindirmek isteyen birileri olur, toplanırlar bir şeyler yaparlar diye twitter'a bile yazdım. Yaptım yani bunu, kendime hala inbanamıyorum.

https://twitter.com/deliberte/status/220973741948157953

Hem bir kediye yardım etmek hem de doğum günümde beni sevindirmek isteyen olursa:

https://twitter.com/deliberte/status/220974055476572161

External hd'min yenen usb kablosu ve çalışmayan adaptörü tek tek satılmıyormuş ihtiyacım olan bir şey üj bej kişi toplansa olur bence. Ya da belki kendisi isteyen vardır, yine kediye gider.

Gerçi içinde bulunduğum ahval ve şeraitte farklı ihtiyaçlarım var ama hem kedinin hem benim ihtiyacım olan bir şey olunca, söz konusu bir kedi ise yüzsüzlük bile yaparım dedim. Oysa Avrupa yöntemi ile ihtiyaç duyduğum basit ve ucuz şeyleri yazıp ille de bir şey almak isteyen olursa bunlardan seçsin diyecektim.


Hürrem henüz bir yaşını doldurmamış ama doldurmak üzere. Bu kedinin sahibi ve yazıyı yazan kişi öğrenci, dilerseniz hibe, dilerseniz kendileri ile görüşüp borç verebilirsiniz. Önemli olan bu tip durumlarda birbirine destek olmak, tamam Hürrem bir sokak kedisi değil ama bir ihtiyaç söz konusu ve dileyen bir şekilde yardım edebilir.

deliberte kedi servisi gururla sundu.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Mary Bale - bir diğer sosyopat veya psikopat, ne derseniz

Ahkam Büroma yazdım gerçi, konu kedi olunca burada da olması gerekir diye düşündüm...

http://ahkamburosu.blogspot.com/2012/06/mary-bale.html

o dönem yazdığım yazı:

videosunu gönderdiğim gayet sessiz sakin bir arkadaşımın tepkisi şu olduğuna göre; "omfg! i'd kill her without the feeling guilty",
bu ruh hastası olduğu gayet bariz kadının dünya çapında ölüm tehditleri almasına şaşırmamak lazım. en doğrusu bu kadının ömrünün sonuna kadar hastaneye kapatılması ve gözetim altında tutulması iken bir yandan en hakkaniyetli cezanın kedi severler ile bir odaya 1 dakikalığına kapatılması olduğunu söyleyenler var. ki bu kedinin yaşadığı travma ile karşılaştırılamazdı bile. pek çok hayvan sever arkadaşımdan ve dahi kendimden de biliyorum ki bir hayvana herhangi bir şekilde işkence etmiş birisi ile karşılaşmak istemezdim çünkü kendimi tutamayabilirim. hanginiz bu kadını parçalamak, moleküllere ayırmak istemedi ki?

neyse ki kedinin sahipleri kediyi bulmuşlar da lolacık havasızlıktan ölmemiş. kedinin sahipleri davacı olmayacaklarını söylemiş, gerçi en adil kararı lola verirdi ya, bu da lola'ya gelsin: whatever lola wants




kızım lola, buradan sana sesleniyorum, en büyük zarar seni seviyor görünen ruh hastalarından gelir, bir kedi olarak senin bunları hissetmen lazım, sakın bu tip canlılara güvenme. kedisin sen, iki tırmık çakamadın mı bu sayko seni çöp kutusuna tıkarken? neyse, geçmiş olsun. meow.
(29.08.2010 18:00)

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

kedi işte

dünyada en nefret ettiğim şey tripli insanlarken, bazen kedilerimden öyle tripler yiyorum ki... ama garip olan, bu triplerden acayip hoşlanmam. 


mesela inci, benim yanıma ancak kendisini sevdirmek için gelir. bu sefer uyumaya gelmiş ne bileyim. seviyim dedim, pati attı elime. böyle bi gücenik bakmalar, bi götünü dönmeler... kaldım. hani böyle naz yaparken vurursun ya sevgiline "pis şey" filan diye, öyle bi pati atmak ama. naz yapıyor bana. yer miyim kızım ben böyle numaraları, sen vitamin değilken yapıyodum ben bu tripleri heheyt diyemedim tabi. çünkü hiç yapmadım öyle şeyler. şaştım kaldım. 

kedilerimi gözlemleyerek kadınlığı öğrenebileceğimi düşünüyorum. 25 senedir yaşıyorum, öküz geldim öküz gidicem derken, iki kedi aldım ve hayatım değişti. 

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Archicatture


I Can Has Architecture?

Yes, if you lose weight a little bit :P 

Designed by Felix Johnson, won Purina Archicatture Prize (for losing weight)


Louis Miv Kahn's cat (he so loved her)


Villa Pawoye, Le Chatpisier


(Where the hell am I? Not enough space to stretch even) Tırmık Lloyd Right


Guggenmiam Museum, Crank Lloyd Left, Bilmeo
(İçeride 3 boyutlu sergi var oğlum!, says the cat)


See more here(without my super namings unfortunately): 

Özetle mimarların 1 Nisan Komiklikleri, Şakaları

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Chemistry Cat - Episode 2 O.o

Tha tha tha that's all folks!

pisi: anlamayanlar sesli okusun.


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Kayıp köpek Toby

Ben bir garip kayıp beagle'ım, oy! (anonim)


Beni bulursanız sahiplerime ulaşın, yoksa sevimliyim mevimliyim demem ısırırım!
7.5 aylığım, otur yattan falan anlıyorum, bir gece salak gibi kaçtım, geri dönemedim çünkü evi bulamadım.



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Köpeklere yapılmaması gereken hareketler

Kedi için ele alırsak benim deli bozuk kendinin 40 katı köpeklere kafa tutmasa hayat benim için ne de güzel olur.


Burada kedi için ele almayacağım, direkt sahiplerden bahsedeceğim, hangi insan evladı köpeğine bunu yapar?


Bu:
Bu yaptığınız insanlığa sığar mı? 

Köpekleriniz (ve kedileriniz ve hatta beslediğiniz tüm hayvanlar) sizin oyuncağınız değildir, elbette ara sıra eğlenmek petinize kıyafet giydirmek komik ve keyifli olabilir ama her şeyin bir sınırı var!
Hayvan dostlarınızı maymuna çevirmeyin, çok istiyorsanız gidin bir maymun alın.

Şunu yapmış insanım kedime ama bu kadar alçaltmam pisoşumu,
o gün çok üşümüştü sokaktan gelince,
giydirdim ses etmedi, ısınınca çıkardık.

Bir diğer yapılmaması gereken hareket de köpeğiniz hakkında ileri geri konuşmak ve köpeğin onuru, gururu ile oynamak, örnek mi? Buyurun: 
Tek söyleyeceğim: Yapmayın.


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Nills ve uçan incir

Hepimizin bildiği gibi her kedinin farklı hobileri, ilgi alanları, merakları var. Benim bir kedim kağıda yumurta yazsam koşarak geliyordu. Bu kedicik de incir hastası. Yalnız bu poz nasıl yakalanmışsa takdiri hak ediyor.

Büyücü kedi ve inciri

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Sins sins sins sins


Sinsilik hiç bu kadar sevimli olmamıştı, breh breh breh!

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

yeni pisiyi eve alıştırma süreci

kediler, meraklı yapıları sebebiyle yeni bir ortama kolay alışır diye bilinir. ancak kazın ayağı öyle değil. ortam değişimleri, bu pisileri çok fena etkiliyor. ben kedimle ev ev şehir şehir dolaşmış bir insan olarak bunları sizinle paylaşacağım elbette.

bir kedi sahiplendik diyelim. ne kadar güzel dimi heheh pisicik geldi sahiplendiğimiz yerde önce bi sırnaştı efendime söyleyeyim bi mırladı bi sevimlilikler şebeklikler yaptı. sonra taşıma çantasına yahut kucağımıza aldığımız gibi evimize getirdiikkk... efendim olayımız burdan sonra başlar. yeni ortama giren kediş, sanki azönce türlü sırnaşıklıklar yapan kendisi değilmiş gibi, bir soğur sizden. evin her köşesini koklar, kendini sevdirmez, erkekse köşelere çişini yapar bütün ev çiş kokar.

özellikle travma geçirmiş bir kediyi sahiplendiyseniz, durum daha vahim olabilir. inci'yi almaya karar verdiğimde, kaldığı pet pansiyonundaki hanım bana inci'nin insanlardan kaçtığını, diğer kedilerle anlaşamadığını, sosyalleşmediğini, yemeğini ayrı kaptan yediğini aksi takdirde yemek yemediğini söylemişti. gerçekten de, onu o pansiyondan çıkarmak için taşıma çantasına koymaya çalışmak yarım saatimizi aldı. eve getirdiğimde ise, tam tersi çantanın içinden çıkmadı.bin nazdan sonra taşıma çantasından çıktığında ise bir köşeye sindi, o köşeden kesinlikle kalkmadı. hatta tuvaletini yapmasına rağmen yerinden milim kımıldamadı. ben yerleri temizlemeye çalışırken kaçıp dolabın arkasına girdi ve iki gün boyunca orada kaldı.

bu yeni bir kedi sahiplenen kişiler için çok göz korkutucu bir şey. evimde bir kedim daha olmasa belki, daha önce kedilerle yaşamamış olsam, ağlayarak "geri vermek istiyorum kedi beni sevmedi" diye telefona sarılırdım.dolayısıyla ilk kez kedi bakacak kişiler, yaşı büyük veya travma geçirmiş, sorunlu kedilerdense munis huylu yavruları tercih etmeliler. hatta, kediciği biriki kere görüp sonra karar vermeliler diye düşünüyorum. ömrünüzün 10-15 senesini birlikte geçirecekseniz, birbirinizi sevmeniz ve huylarına alışmanız çok önemli. ben ninjayı alırken, bana evcimen, ısırıp tırmalaması olmayan, ama çok oyuncu ve enerjik bir kedi lazım dediğimde, deliberte sağolsun hemen "ben böyle bir kedi biliyorum" dedi. gerçekten ilk andan itibaren ninjayla çok anlaştık. aşırı derecede hareketli bir kedi olması nedeniyle ev kazalarına uğradı kaç kere. bardak kırıp kırıkların üzerinde gezdiği için ayağını kesti, yerleri sildiğim suyu içip zehirlendi, kuş yakalıycam derken dördüncü kattan düştü. ama evin içinde gerçekten çok bir yaramazlığı, tırmalaması, ısırması, miyavlaması yoktur.

neyse, ne anlatıyordum? heh. kediyi aldık eve getirdik, ama bir köşeye pıstı, küstü. ne yapacağız? altın kural sabretmektir. evin içinde sanki bir kedi yokmuş gibi, normal davranışlarınıza devam etmelisiniz. köpeklere fısıldayan adamın altın kuralı kediler için de geçerli. bakmak konuşmak göz teması kurmak yok. bir süre sonra merakla çıkıp evi keşfedecek, eski yerinden tek tanıdık nesne siz olduğunuz için size daha bir yakınlık duyacaktır. bacaklarınıza sürtünüz, yanınıza gelir. hemen elmyra gibi sarmaş dolaş olmayın. yanınıza uzansın, başını okşayın biraz. sonra kucağınıza alırsınız alışınca. eğer bir yavru getirdiyseniz, annesinin sıcaklığını özlediğinden, zaten hemen size sokulur. kuyruk gibi peşinizden gelir.yavru kedilerle bir saatte can ciğer kuzu sarması olabiliyorken, kedicik büyüdükçe bu süre uzar.

peki kedimiz inci gibi çıktı, bir dolabın arkasına girdi çıkmıyor, tuvaletini kuma yapmıyor, yemek yemeyi reddediyor? öncelikle, vücudunda herhangi bir hastalığı bulunmayan kediler bu naz iştahsızlığını çok sürdürmez. acıkınca eşek gibi yiyecek. o nedenle zorlamanıza gerek yok.  seçenekleri çoğaltabilirsiniz belki. ne bileyim yaş mama, kuru mama, ciğer bilmemne. küçük prens nasıl tilkiyi evcilleştirdiyse, siz de kedinizi evcilleştireceksiniz. belirli periyodlarla dolabın arasından bakın, normal kedilerde olduğu gibi alışana kadar sessiz durmak yerine, konuşmayı deneyin. insan dilini anlamıyorsa miyavlayın. ben inciyi miyavlayarak dolabın arkasından çıkardım. şimdi hala inci deyince başını çevirip bakmıyor, ama miyav deyince pıtır pıtır koşup yanıma geliyor.

kediniz duvarın arkasından çıksa, beraber sarmaş dolaş olsanız bile, eve alışma süreci bitmiştir diyemeyiz. birlikte yaşamanın bir rutinini oturtmak, bir ay ile üç ay arası bir zaman alır. bu süre zarfında kedinizin sevdiği yemekleri, sevdiği oyuncakları, sevdiği dizileri, sevdiği uyku mekanlarını öğrenirsiniz. kediniz gece uyuyup gündüz azanlardan mı yoksa gündüz uyuyup gece evde bir aşağı bir yukarı koşturanlardan mı mesela? tuvalet alışkanlığı nasıl? kakasını kaçta yapıyor, ne zaman toplamak lazım? nereye olsa yaparım diyenlerden mi yoksa ağanın pohunun üstüne poh olur mu lo deyip kumunu paylaşmak istemeyenlerden mi?

eh bir de, kedilerinizi belli başlı komutlara alıştırmanız da lazım. öyle kızım terliklerimi getir diye değil. ismi söylenince baksın, gel deyince gelsin. kediler yapma demekten, hayırdan anlamıyorlar. ancak s'li ve ş'li komutlar dikkatlerini çokça çekiyor. bu nedenle ben hayır ve yapma yerine bir şişşşş koyveriyorum. anında yaptıkları işi bırakıyorlar. bazen de bırakmıyorlar, gidip olaya müdahale etmek gerekiyor.

şimdi soracaksınız ki inci ile ne durumdayız? gayet iyiyiz. birlikte uyuyoruz, oynuyoruz, yemek yiyoruz. hala kucağa gelmiyor, çok sevince kaçıyor. ama gün geçtikçe dolabın arkasında geçirdiği süreler azaldı. öyle ninjayla ortak mama kabı kullanmam artizliğine girmedi. bir de kedi hamağı aldım ona kalorifere astık. bayıldı.

kısacası, sabrınız ve sevginizle birlikte, çözemeyeceğiniz sorununuz olamaz. yeni bir kedi yahut köpeği evimize getirdiğimizde, biriki gün evde olup ortamı gözlemlemek de iyi olur tabii ki. özellikle yavrularda bu daha önemli.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Şeyhmuz, Paşa, Süslü ve diğerleri - Patilen len!

Patilen twitter'dan gördüğüm bir kediş köpüş sahiplendirme ve arama kurtarma sitesi. Oradan birkaç ilanı daha önce paylaşmıştım. Şimdi aranızda deliberte bana kedi bul allahsız ve/veya bana şöyle bir kedi bul diye gelenleriniz oluyor. Talep ve arzı bir türlü tutturamayabiliyorum, sonuçta benim gözetimimdeki ve bilgim dahilindeki kediler hale, jale, bizim mahalle. İşte bu tür durumlarda benim çevremde aradığınız kedi (veya köpek) yoksa bakacağınız yer patilen. Twitter'dan beni takip edenler ilanları sürekli retweet etmemden ötürü siteyi biliyorlardır ve belki de bana küfrediyorlardır görmek istesek biz takip ederiz diye. Ama gerek kan duyurularında olsun, gerek yuvalandırma duyurularında olsun nereden kime ne zaman ulaşacağını bilemediğimizden fazla tekrar göz çıkarmaz mottosunu belirleyip yolumuza devam ediyoruz.

Patilen'deki ev bekleyen pisilerden birkaçını paylaşayım:

Şehmuz

Şeyhmuz ya da Şehmuz gerek adı ile gerek mor papyonlu piyanist şantör görünümü ile ilk gördüğüm andan itibaren beni güldürdü. Komik bir kediniz olsun isterseniz bu minik size eşlik edebilir, zaten evden atılmış garip, bir pati atın çocuğa be!
ayrıntılı bilgi:

Süslü

Süslü çok hoş bir hanım kedicik, beni eve alın diye cebren ve hile ile evlere girip uyuyor, cama Garfield gibi yapışıp kibar kibar miyavlayarak içeridekileri onu eve almaya ikna etmeye çalışıyor. Munis, cici, tüyloş bir kız. Tekir hayranları kaçırmasın bence, ben bayıldım. Bir arkadaşımın Süslü ile aynı şehirde yaşayan Tekire adlı kedisini andırıyor butlu görüntüsü oradan da artı puan kazandı elbet. Süslü hanım İzmirli.
ayrıntılı bilgi:

Safkan Ankara kedisi Arwen

Aslında adı Arwen değil, hatta bir adı bile yok, ölmek üzereyken sokakta bulunuyor, maviş pambuk pofur bir kızımız. Benim kızı bilenler için benimkinin mavi gözlü, sırf beyaz tüylü ve azıcık narini (daha ne kaldı diyeni pis ısırır kızım, baştan uyarayım) Böyle pambuş, minnoş bir kedi hayalinizdeki kedi ise;
ayrıntılı bilgi:
Bu arada bu kızımıza angora kedisi deniyor, ben tek kedi ile fabrika açmaya kalkmıştım, inanırım. Miniş.

Paşa

Çok yakışıklı ve munis bir bey Paşa bey. Aşıları da tam. Bir de Samsunlu. Ayrıntılı bilgi:

Beşiktaşlı İzmir kedisi Kırpık


Aslında bu kediciğin de bir adı yok, ben uydurdum şimdi. Yazık yavrum boynunda tasması ile sokaklara atılmış garip. Bu kız da İzmirli. Siyah beyaz sevenler için.

Dolly
İnsan kurbanı Dolly'cik, hikayesi için:

Ve çok daha fazla kediyi ve köpeği www.patilen.com adresinde bulabilirsiniz. Hadi şunlara bir pati atın, yayın yaydırın, göreyim sizi! 
Miv.



  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

>Odi hala kayıp!

Odi'nin kayıp haberini bir süre önce de paylaşmıştım. Odicik hala kayıp, ailesi patilen'e de (patilen.com) ilan vermiş. Köpekoğlu kuş misali bir orada görülmüş, bir burada.  
Odi erkek, Golden Retriever, 2 yaşında.
Olur da görürseniz;

Ailesine bir an önce haber verin.
Hav hav.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Ata için chipin!

Cihangir'in Pisileri sağ olsun Ata'cığımız, canımız için bir chipin açtı, yuva arama süreci devam ederken destek olmak isteyenler direkt şuradan üj bej dolar atabilir:

http://cihangirinpisileri.chipin.com/help-ata-amputated-and-incontinent

Viva pisiler!

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

deliberte jedi servisi Gofret

Kediden sonra jedi de sahiplendiriyoruz, haydi hayırlısı. Bu ibişin fotoğrafını patilen'de gördüm, bayıldım, çok yakışıklı bir bey. Size teminat veririm ki görüp görebileceğiniz en munis kedi türüdür bu sarılar ve özellikle sarı beyazlar: örnek Pırtık, örnek: Ata. Kucak kedisi arıyorsanız;

İşte o Gofret!

Tam yemelik değil mi?

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Düzeni bozulan kedilerin ibişlikleri -hasta numarası-

Çoğumuzun başına gelmiştir, ortamı veya koşulları bir şekilde değişen kedilerin davranışları değişir, kimisi çabuk alışır, kimisi hiç alışmaz ama alışmış gibi yapar.

Geçen gün bununla ilgili bir yazı okudum mihav'da, linkini paylaşıyorum:

http://www.mihav.com/forum/kediler/duzeni-bozulan-kediler-hasta-numarasi-yapiyor-28051/#post132742

Yazının şu kısmı özellikle dikkat çekici:

"Ayrıca belli zamanlarda kedilerle oyun oynanmış, onlara klasik müzik dinletilmiş. "

Halbuki Serdar Ortaç dinletseler kedilerin miyavı kesilecekti. Serdar Ortaç örneğini vermemin nedeni insanlar hakkında okuduğum iki yazı, biri sözlükten mortifera'nın Serdar Ortaç dinletilen ineklerin süt vermeyi kesmesi haberi, diğeri de İsmet Berkan'ın twitter'dan paylaştığı, aslında klasik müziğin üretkenliği ve zekayı arttırdığı bilgisinin tamamen yalan olduğunu bilimsel deney sonuçları ile açıklayan bir makale.

Ameliyata girmeden klasik müzik dinleyen doktorun veriminin Serdar Ortaç dinleyen bir doktorunkinden hiçbir farkı yok diyerek başlıyordu makale, twitter'da rt ettiğim tweet'lerden çok meraklıları varsa. Kısacası doktorlar caz seviyorsa caz, klasik müzik seviyorsa klasik müzik, hangi müzik zevklerine uygunsa o müzik motive etmek için yeterli diyordu uzmanlar, tercihen İsviçreli.

Siz yine de aman kedinize Serdar Ortaç dinletmeyin, neme lazım...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Odi Kayıp!

http://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150464417658219&set=a.351454788218.201579.655933218&type=3&permPage=1

Beylikdüzü dolaylarında kaybolan ibiş golden, çok yakışıklı, bence kızlar kaçırdı.

http://www.eksiduyuru.com/index.php?m=d&id=380828

Eşgale uyan bir köpük görürseniz duyarsız kalmayın, köpek sahip gözyaşı döküyorlar...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Mona Lisa'nın yıllarca saklanmış orijinal hali!


İşte o tablo! Artık Mona Lisa tablosundaki gizemi biliyoruz: bir kedi! Tombul, sarışın, malak gibi yatan bir kedi!

Peki ya Venüs'ün doğuşu?


bugün twitter'dan gördüğüm bu blog, ne diyoğ siz tüğkleğ? 
made my day!

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Mini Kediroman


Öncesi - öf hır hır hır Pırtık'ın tındığı yok, bari yalanayım...




Sonrası - neden hırlamayı durdurdum ki? hemen devam edeyim! (gözler cin fikirleri yansıtıyor)
 Pırtık - kaçayım...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Hangi çılgın beni yasaklayacakmış şaşarım!


yorumsuz

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
Post Icon

Ata pata pata


Burayı takip edenler Ata'nın durumunu ve neler atlattığını aşağı yukarı biliyor. Bilmeyenler için Ata'nın biyografisi şöyle:
Kedi evinin oradaki taş çatlasa 3 4 aylık munis sarmanımızdı Ata, her sarışın gibi munis, tatlı, o da beni seviyor...

Bir gece kedileri beraber beslediğimiz arkadaşım panik içinde beni aradı, 'Ata ayağa kalkamıyor hastalanmış, bir şey olmuş,' dedi. Saat veteriner için geçti dolayısıyla Berte Palas'a yerleşti Ata bey, kutuda sıkılmasın diye çıkardım, kendisi fark etmedi ama şarıl şarıl koltuğuma işedi.

Ertesi gün öğrendik ki Ata'nın hem kuyrukta hem de leğen kemiğine doğru arka bacakta kırık var. O gün veterinerimizin yardımı ile hemen ameliyata alındı Ata, geçmiş yazıları search kısmına Ata yazarak bulabilirsiniz. Şanssızlık şu ki Ata'nın kuyruğu kuyruk sokumundan kırıldığı için tamamen alınmak zorunda kaldı, bir omur daha vücuda doğru kırılsa Ata şimdi felçti.

Ata'nın bacağındaki kırık süratle iyileşti, bu video da ameliyattan iki veya üç hafta sonrasında çekildi, yalnız "minik" bir problemi vardı, çiş ve kaka sorunu, çişini palpasyon ile yaptırıyorlardı, kakası sürekli arkadan damlıyordu, veteriner çişini kakasını kendi yapamayan kedilerin böbrek yetmezliğinden... neyse, Ata her halinde her zaman mutlu oldu, kuyruk gitmiş, bacak tamir olmuş umru değildi, sürekli mır mır mır ve bence Ata'yı bu kurtardı, veteriner arkadaşıma o kadar kötü konuşmuş ki uyutmak gerekebilir deyince gelsin felaket senaryoları.

Ata tüm felaket senaryolarını boşa çıkardı, çişi ara sıra düzeldi sonra yeniden tutuldu, her gün veterinere çişe kakaya kim götürür diye nasıl yuva bulacağımızı bilemedik, Ata mutlu mesut yaşamaya devam etti derken bir de üzerine süper elbisesi geldi iki adet.



Bu müthiş tasarım vücuda giyilen bir elbise ve kuyruk kısmına takılan, içine hasta bezi konan bir keseden ibaret, cırt cırtla yapıştıyoruz, hatta ekoseli gibi pötikareli gibi bir kumaştan yedek elbisesi olsun dedik, terzide o kumaştan başka kalmamış, ince polar, o elbiseyi ben çapraz askılı tasarlamıştım ama Ata omuzlardan askıları düşürüp patiyi çıkarınca eller yukarı donlar aşağı oluyordu. Eskisi gibi yapalım dedik, Ata'nın ince beline bol geldi lastikler, terziye o kadar çok gittim ki elbiseleri düzelttirmek için takılan lastik yeterli gelmedi demeye yüzüm olmadı, Terzi Bender'e çok teşekkür ederim Ata adına, balolara frak diken adam bizim için düdük kedi elbisesi dikti.



Ve en önemlisi Ata bu sırada çişini de yapmaya başladı! Palpasyona ihtiyaç kalmadan boşaltım işlevi yerine geliyordu. Kimse Ata'dan böyle bir iyileşme beklemiyordu, neredeyse 2,5 aydır verilen vitaminler, takviyeler, onlar bunlar işe yaramış görünüyor. Veteriner çişini ve kakasını yapabildikten sonra sokağa da salınabileceğini ve hatta havalar ısınınca salabileceğimizi, sokakta yaşayabileceğini söyledi ama bizim gönlümüz Ata'yı bu durumda tekrar sokağa salmaya razı değil.



Dünyanın en munis kedisi, ısırması yok, tırmalaması yok, mırıldak, sevilmeyi çok seviyor, insancıl, kendi sürünüyor beni sev diye, böyle sarı kedisi olanlar bilir, hamurlarından mı bilinmez genelde çok mırıldak ve munis olurlar, acayip iyi huylu bir kedi türü.

Uzun lafın kısası Ata maddi manevi desteklerle masraflarının bir kısmını karşıladı ama klinikte kalmaya ve her yere çiş damlatmaya -elbise öncesi- devam ettiği için çiş damlatmak için olmasa da klinik için bir masrafı oldu. Pava kısmını halledersek esas soruna geliyoruz, Ata diyor ki:

Bana bir yuva lazım! Hem de bu Mart'ta lazım!

Adayların önceden kedi bakmış olması zorunlu, ince eleyip sık dokuyacağız. Ata'nın dostluğuna ihtiyaç duyan ve ona kucak açacak birileri bir yerlerde mutlaka var.

Kalın mırıldakla,

Berte Kedi

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS